Bu sefer kağıdı, kalemi minik bir kadının anne olma savaşını anlatmak için kuşandım. Kadın doğurgan ama, şu kara toprak var ya yeri geldiğinde çoraklaşıveriyor. Siz yağmur duasına çıktınız mı taa dağların zirvesine, bulutlara yakardınız mı şöyle adam akıllı gökten boşanırcasına bereket yağsın diye. Siz toprağın altına koydunuz mu bebelerinizi uyusun diye. Sonra okşamaya gittiniz mi, kara toprağı avuçladınız mı hırsla, sevdiniz mi adı yazılı o taşı, emanet ettiniz mi ananenin kollarına, üstüne çiçekler ektiniz mi büyüsün diye.

Sekiz yıl içinde altı gebelik, okşadınız mı karnınızı hiç doğmamışlara, sonra doğan bebeler için hastaneyi mekan tuttunuz mu, sabahladınız mı başında yaşasın diye. Ellerinizle yıkadınız mı cansız bedenini "eve geldik kızım" diyerek. Ceylan gözlüm diyerek tek kalan anısı resmine baktınız mı uzun uzun.

İşte ben şahit oldum bu kısa boylu, dev kadının yaşadıklarına. O aş erirken çilek oldu., bir erik ağacı, çağla oldu ve şimdi bu azmin meyvası yarın doğacak. Duyduk duymadık demeyin Umut geliyor heheyy.

H. Çiğdem Deniz
( Umut başlıklı yazı çitlembik tarafından 4.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.