Bazen altın, elmas dizilir raflara
Bazen özenirim dizen sarraflara
Bazen sukut çöker dilimden laflara,
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen kuş olurum kanatlarımda aşk
Bazen giderim de, dayar döşerim köşk
Bazen her mecliste tadarım başka meşk
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen bağlamam yar, nağmesi teselli
Bazen gözyaşım kor, yağarım temelli
Bazen atarım zar, şans derim besbelli
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen çalışırım ha! Kıskanır karınca
Bazen karnım doyar karpuzu yarınca
Bazen öldün derler kabire varınca
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen deli olmak lazım, kolay hazmı
Bazen lazım, Mehmet Akif’in Asım’ı!
Bazen Temmuz gibi görürüm Kasım’ı
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen gülde koku, sevgili de amber
Bazen salavatla anarım peygamber
Bazen masal olur arzu ile kamber
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen yüzü asık gezerim yollarda
Bazen umut derim taşırım kollarda
Bazen deniz gibi yanarım çöllerde
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen Ya Rab derim, bırakma ezansız
Bazen koyma derim, kör, sağır, imansız
Bazen geçerse bir günüm yalansız
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen değişimdir heyecanlar sarar
Bazen erişimdir ne kapılar kırar
Bazen tövbe edip bittiğinde zarar
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Bazen hayatımın uykusuz parçası
Bazen sırrı bende bağlanmış bohçası
Bazen amelime hayırsa fırçası
Düşünmeden deli gibi de gülerim!
Saffet Kuramaz