Şimdi gidiyorum, pabuçlarım toprak yolları sürüye sürüye...
 arkamdan dökülmeden su, gel diyenim kalmadan
vehmimdeki çivilenmiş çehreni yollarıma sere sere... 
donuk bakışlarımın izlediği yöne : gözlerine gidiyorum...
valizimde dolu onca şiirle... 
Bir şair neyi alır ki yanına ? 
Gözlerindi en güzel satırlarım. 
Her bakışını yol boyunca besteleye besteleye gidiyorum
benimle gelecek seni sevmekten kalan inadım 
Kırılan parçalarımı boynu bükük bir kız çocuğu hıçkırığıyla, apar topar yığıp eteklerime   
bir küçük oğlan çocuğunu kırılan kalbimin olduğu yerde mahsunca bırakıp gideceğim 
silkecek omuzlarını, büzüşmüş dudaklarından fısıldayacak belki de ismimi
kirpiklerimiz silecek göz bebeklerimizdeki yaşın titreyişini
nereye gidersem, geceleri gözlerimi diktiğim tavan hep senin sinemanı gösterecek hayal perdemde  
elimde kalan son sigara gibi çekeceğim seni ciğerlerime
 bin kere daha yıkılacak umutlar, yere atılan her izmaritle
 ve her sabah bir hırsız dadanacak odama;   
çalacak sana dair tüm heveslerimi 
birbirine  dolanmış bomboş kollarım bana haber verecek yokluğunu her sabah... 
ve bir köşede hep bağrıma basılmayı bekleyen Koca Bebeğim ağlayacak 
kırık kalbimin iri  parçalarını dökerken ben valizimden 
sen, kalan tozları yüzüne gözüne süreceksin 
ama kimse bilmeyecek bizim hikayemizi 
hep konuşacaklar haklı olduklarını, tek gördükleri nokta bu olacak. 
Kimse bizim geceleri diş sıktıran, duvarları yumruklatan  hüzünlerimizi göremeyecek! 
 Ve onlar hep hep  haklı olacak (!)  
Bize kimse sormayacak  
aynı noktadan yola çıkan iki trenin ilerden ikiye ayıracaklarını ve bambaşka  diyarlara rayların gıcırdayacağını kimse umursamayacak ! 
Bizden başka ... 
el bile sallanmadan ayıracaklar yollarımızı  ve mendiller hep ağlayacak ! 
Ve hep içimde kalacak söyleyeceklerim. 
Senin evinde başka ellerin nanesi çorbana karışacak, 
 benim evim ise hep şiir kokacak. 
Haklılar haklı olacak (!) Biz se AYRI.... 
Ay olmadan dönen Dünya gibi;yıldızsız seveceğiz gökyüzünü...
yüzünü diyorum, yüzünü, gül yüzünü  solduranlara hep küseceğim ! 
Kapı dışarı edilmiş bir gönülden arkama bakmadan gideceğim
duyulmamış haykırışlarımı alıp gözardı edilmiş sevdamı körfezde batırıp   senin için çırpınan kanatlarımı atıp gideceğim...
yaralı kuş gibi gideceğim sendeleyerek  
hep kızacağım bizi (sevgimizi) idam edenlere
kırmak isteyeceğim her dem dar ağacımızı , 
infazdan terhis edilmiş sevdamız olması dileğiyle... 
sana değil, hıçkırarak anlatacağım artık hislerimi Foça'nın denizine .... 
ben hep gideceğim senin gelmeyeceğin yere 
ben hep kızacağım bu idamın hükmünü verenlere 
ben kızıp da gideceğim 
ben gideceğim... 
ben seni  seven inadımla gideceğim.... 
NURCAN YETİŞEN
 07.10.2017 

( Şimdi Gidiyorum başlıklı yazı Derin Şair tarafından 12.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.