Neyse hikâyesi şu güzün
Çaresiz bir çırpınışın balık ağı
Altı üstü yarım sayfaya
Nasıl sığmış ki onca hüzün
Nerden baksan hasret yumağı
Hayalin düşerken suya
Sürüklemiş yanında sarı yaprağı
Deniz mavisi hem sadece gündüzün
Özlemine vurmuş o satır kıyasıya
Vefasızın adıymış hele önsözün
Yağmur zor çözmüş o yanağı
Bulut peşindeymiş kaç yıldızın
Mum alevi mi öylesine azıcık közün
Göz yaşını serçeden duyasıya
Ümit dediğin gelir mi ki ansızın
Eylül sancısıymış ya her hazanın
Tek penceren çerçevesiymiş güya
Hemen de buğulanır gözün
Aşkın alacaklısıymış geçen yazın
Çabucak bitmiş sanki o rüya
Rüzgâr nihayet durulmuş
Sabaha o çiçekte aşina bir kırağı
Var mı ki umudu dönüşünüzün
Mısraların eleme doya doya
Desek ki kalem bile yorulmuş
Adı silinmiş bir dizede ayazın
Zor açar artık masum manolya
Anladık dert sizin üçünüzün
Düğümlense ne olur boğazın
Dinlemezdi ki seni o begonya
Dr.süreyya Burak önder