La tahzen Üzülme!
Görebiliyor, tutabiliyor, yürüyebiliyorsan,
Canın çektiğini, iştahla
yiyebiliyorsan,
Dostlarına,rıza-i Lillah için, gidip
gelebiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Derinden, rahat nefes alıp
verebiliyorsan,
Bir tebessüm ile gönüllere,
girebiliyorsan,
Karşılığını beklemeden, cömertlik yapalabiliyorsan.
La tahzen Üzülme!
Gönül dağlarında muhabbet fedailiği
yapabiliyorsan,
Kardeşlik bayrağını
dalgalandırabiliyorsan,
İnsan olan herkese, gerektiği zaman,
faydalı olabiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
En muhkem gönül köprülerini
kurabiliyorsan,
Söz verdiğinde, kesinlikle sözünde
durabiliyorsan,
Ya göründüğün gibi, ya da olduğun gibi,
olabiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Okuduğunu anlayabiliyor, anladığını da
yaşayabiliyorsan,
Sevgi ve kardeşlik kılıçlarını, aşk ve
şevkle bileyebiliyorsan,
Dostların için şirin uykularından feragat
edebiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Karnını helal lokmalarla
doyurabiliyorsan,
Meclislerde çok susup az
konuşabiliyorsan,
Bir işi yapmadan önce, aklıselim
düşünebiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Dünya nimetlerini acılaştıran ölümü,
çok tefekkür edebiliyorsan,
Kimsesiz dul ve yetimlerin,
sıkıntılarını giderebiliyorsan,
Yerin göğün sahibine olan, kulluk
görevini harfiyen yapabiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Doymadan sofradan kalkabiliyorsan,
Başkasının namusuna kem gözlerle
bakmıyorsan,
Gerekenleri, işin kolayına kaçmadan,
yapabiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Dostlarının üzüntü ve neşelerini, seve
seve paylaşabiliyorsan,
Her şeye kadir olan şanı yüce Allah’ın
ipine, sımsıkı sarılabiliyorsan,
Mert ve yiğitler gibi er meydanına
çıkabiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
Her konuda empati yapabiliyor ve
didelerinden yaş akıtabiliyorsan,
Yazın ağustosunda, suyu buz gibi berrak
bir pınar olup gönül tarlasını sulayabiliyorsan,
Zifiri karanlıklarda mum olup etrafını
aydınlatabiliyorsan,
La tahzen Üzülme!
19/Ekim/2017