** Sana kurban olurum diyen adama; kadın " sabret kurban bayramına az kaldı." dedi.

** " elinin körü!" diye azarladı kadın. Ve ellerinde gözlerini aradı adam.

** Adama araba çarptı . Yanındaki arkadaşına " şunun plakasını al." dedi. Gitti çarpan arabanın plakasını söküp getirdi.

** Adam baktı mana dolu " ne bayramı ya... Bana hergün bayram ! " dedi ve kahkahalarına naraları karıştı; yürüdü gitti.

** " Merhaba gözüm " dedi adam. Ve göz kırptı tebessümle kadın.

** Çal çalabildiğin kadar sazını. Vur mızrabını, yap işte besteni. Ama düşün ya kırılırsa sazının telleri.

** Bulunduğu yerde çürükleri sağlam olanlardan ayıklamak zahmetli, zaman alıcı ve kesin tefriki zorlaştırıcıdır.O nedenle başka bir yerde toplayıp ayıklamak daha net sonuç verir. Böylece zihniniz yorulmayacaktır.

** Bahar sıcaklığı etraf. Oysa karakışta gönlüm. Üşüyorum !

** Rüyalarımda, hayallerimde ve düşüncelerimde olanların tırnak izleri ve kokuları sabahı karşılar zihnimde.

** Saatler geçti güneş topladı gündüzün gözünden aydınlıkları. gökyüzünün karanlığına dikkat kesildi insan. Dua zamanı şimdi açıp avuçlarını gökyüzüne. Salimen kavuşabilmek için şafak söküşlerine. Dua vakti şimdi, Allah' a uyanmak için sabahları. Uzun, çok uzun gece; an yaradanını ve sığın şerrinden büyücülerin ; yapayalnız kaldığın kabuslarından.

** Yine bir gecedeyim işte. Elim koynumda bitkin ve çaresizce. El ayak çekilmiş, dünyadan tüm renklerden yüz çevirmiş gibi gözlerim, içime gömülür düşüncelerim ipe dizilir gibi bir bir. Unutulmuşlukları hatırlatırken hece hece, bitmeyecek gibidir gece. Örtüler kalın siyah perde, saklar günahlarımızla gece. Kömür bazen katran karası ve işte hayatın muamması.

** Masa tenisindeki topun raket darbeleri ile bir o yana bir bu yana gidişi ne de seyirlik şey. Tıpkı bazı insanlar gibi.

** Özledim martı çığlıklarını. Nasılda uçuşurken dans ederler ki. Sanki davet ederler gibi.

** İdrak edildi kadir gecemiz. Umarım bu geceydi. Değilse bile ne fark eder ki ? Asl olan rast getirmekse, devam edilmeli her gün şevkle ibadetimize.

** Yağmurlara dönüştü yaz sıcağı bakışların.

** Bütün mesele Allah'ın sevgisine mazhar olmaktır. O da onu anmak ve anlamakla başlar.

** Cinsiyet ayırımcılığı gittikçe artarken; genç- yaşlı ayırımcılığı yapmakta bir o kadar yanlıştır.

** Yaşlı olarak kategorize ettiğimiz biri , şayet fikren üretebiliyor ve sosyal alana katkı sağlıyorsa bu ayırımcılığın bir anlamı yoktur. Üretim illa bedenen sağlanmaz. Tecrübeden istifadenin gerekliliği de şarttır.

** İnsan yaşamı sureci sonsuzdur.

** Önüne gelen kucaklayıp öpüyor ve" ne kadar tatlı çocuksun." dedikçe ; Allah Allah ne bu ya , ne tatlısıymışım diye sorar dururdum kendime.
4- 5 aydır 18 kilo kaybedince
ısraren dün genel kontrol yaptırdım. Netice: yüksek şeker 396 ve teşhis diyabet !ve 12 / 8 ünite insüline başladık.
Tabiki üzüldüm ama neden tatlı çocuk olduğumu öğrendim ve içim rahat etti. Tabi bu kadar yüksek şeker beni tatlandırmıştı. Vallaha bu kadar öpülmekten korkmaya başlamıştım.
Hah şimdi bu şeker düşecek ve artık öpülmekten kurtulacağım !.. Avucunuzu yalayın ey bana tatlı çocuk diyenler. Hadi başka kapıya.
:))

( Yaşam Heybemden - 98- başlıklı yazı KENAN KOÇ tarafından 25.10.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.