Orduları dağılmış durumda olan bir milletin tekrardan yeni bir ordu kurması o kadar kolay bir mesele değilir.Yeni Meclisten alınan kararla Anadolunun her tarafına haber salınır.

Dedem Nuri Trabzon'dan Düzce iline bağlı Tavak Köyü'ne gelip halasını bulmuş. Halasının bir oğlu varmış, oda askerde olduğundan bütün işleri yapmak dedeme kalmış. Düzce havalesinde o zaman Tavak, dağların arasında bir çiftlik durumunda. Ayrıca Kaynaşlı, Karasu, Kocaali, Akyazı'nın köylerinde ve dağlarında bir çok yerde halasının arazileri varmış. Dedem beraberinde getirdiği akrabalarını halasının sayesinde etrafa yayarak arazi sahibi ve mal mülk sahibi olmuşlar.

Akyazı'nın bir çok köyünde ve diğer yerlerde akrabalarımız vardır.Bu yörelerde bizim sülale Alemdarlı olarak bilinir. Alemdaroğulları diye de anılır. Daha sonra soy isim kanunu çıktıktan sonra değişik soy isimleri kullanılmaya başlanmış. Alemdar, Bayraktar, Bayrak, Sancaktar,Sancak,Yaprak v.b.

İpsiz Recep gelir dedemi bulur. Paşanın emri var emice cepheye asker, silah, eşya, yiyecek lazım senin yapabileceğin çok iş var. Dedem halasının kocasına yani eniştesine durumu izah eder. Zaten adamın bir oğlu var kendisi de yaşlanmış, oğlum mal mülk hepsi senin, çıkın ormana ne bulursanız alın götürün. Adamın hayvanlarının sayısı belli değil. Ormanda salınık vaziyette dolaşıyorlar.Büyükbaş, küçükbaş, atları aklınıza gelen her türlü evcil hayvan varmış.Başlamışlar ormanda hayvan aramaya, bulduklarını sürü yapıp cepheye taşımaya başlamışlar. Kefken olarak bilinen yerdende takalarla doğu karadenizden cepheye gitmesi için gönüllü silahlı insanlar getirilir. İpsiz Recep çevresinde binlerce cephede savaşacak insan toplanmış. Bunlardan yirmi tanesini dedemin emrine verilmiş ve başlamışlar cepheye mal, silah,eşya,asker taşımaya.

Kafkaslardan bile insanlar gelmişler, Acara Türkleri, Abhazlar,Çerkesler,Lazlar. Silahların bir kısmı İstanbul'dan kaçırılan, diğer çoğunluğu doğu karadenizden, Batum'dan, daha sonra Ruslarla anlaşma yapılarak alınan silahlar Anadolu'ya çıkartılmış.

Bir gün İpsiz Recep adamlarıyla birlikte dedemin yanına gelir.Paşa emir vermiş mutlaka süvari birliği kurulması lazım, Karacabey'de,İzmit'te,Eskişehir'de ve daha değişik yerlerde Osmanlı İmparatorluğunda askeri ihtiyaçları karşılamak amacıyla kullanılan haralarda ki malları alınmasını istiyor.Bu haralar halen Osmanlı (İstanbul Hükümetine) bağlı. Dedem ve adamları Karacabey harasına gelmişler ve orada bulunan atları, hayvanları, eşyaları toparlayıp Eskişehir'e getirmişler.

Düzenli ordunun en büyük karargahı Eskişehir'e kurulmuş. Daha geride Polatlı da karargah kurulmuş.Buralara kurulmasındaki amaç tren yoluyla Ankara'ya ve Ankara'dan cepheye ulaşımı kolay olsun diye.

İşte böyle Osmanlı'nın elinde bulunan her türlü hayvanları toparlamışlar.Yoksa daha sonra kurulan binlerce gönüllü süvari birliği nasıl kurulsun.

( 49- Süvari Birlikleri Nasıl Kurulmuş başlıklı yazı Necmi Yaprak tarafından 14.01.2010 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.