Saati
sordum usulen
Bilmez
miyim durduğunu
Bulutsuz hüznünde
Nereliydin
ki aslen
Acı bir
tebessüm okudum yüzünde
Kaç vedanın zamansız yorduğu
Bizim de
vardı elbet vefasızımız
Ekimin
sonuydu kasım başı
Nasıl
unuturduk
Hani bu
ayrılık ortak sızımız
Düşmeye
gönülsüz şu gözyaşı
Başka
bir hikayede kuruturduk
Mevsim
malum hazan ve ötesi
Sokak
lambası denilen nazlı yanar
Kirpiklerin
arasına sıkışan
Sanırım kahvenin sıcak öfkesi
Az çok
düşünür bizim rüzgar
Nasıl bir
edansa eylüle yakışan
Bizim de
vardı inceden sancımız
Saçında
hala karayel dokunuşu
Gamzen
hani az çok derin
Her güz gecesi senin benim hancımız
İki
kadehin olur ya usulca sokuluşu
Bir şarkı
fısıldar ki sözleri kaderin
Hemen
küsmeyesin aşka sakın
Bakarsın
ufacık serçecik uçası
Yanağına
bir buse konar
Artık
bize uzak bahar sana yakın
Nisanın
olmaz mı bin umut saçası
Güneş bir
kez senin için yanar