Döndükçe döndüm, sarhoş etti yolu
Tırmandıkça yokuşu yedim sarma
Yeşilin her bir tonu hayat dolu
Keyfimi anlatamam, sorma kanka!
Konuralp’in mezarı ilk ziyaret
Duadan sonra yaptım ilk ziyafet!
Akçakoca’da girdim denizine
Karadeniz’e özgü eskizinde
Baktım tarihsel çınar izlerine
Turizmde onaylanmış, olmuş arma!
Yeşil denizle bütün, tablosal yer
Yaratandan insana, miras eser!
Yamaçtan aşağıya doğru eğim
Düzce’yi Düzce yapan olmuş resim
Hastaya bakıyordur belki hekim
Evin önünden geçerken çalma korna!
Neresine baksan göl, nehir, tarih
Duasında yaşatmış nice salih!
Dede, torun bir, aynı evde kalır
Aynı ocakta pişer, sütü alır
Kaymağını ayırır yoğurt çalar
Nasiplenir aşından gelse turna!
Gittiğinde misafir ol bir eve
Ağırlanırsın dost gibi, seve seve!
Düzce’nin yeşillenir fındıkları
Altında âşıklar yer fıstıkları
Açılır bir bir çeyiz sandıkları
Satılır fındık, çalar davul zurna!
Deliye her gün bayram, oynar kızlar
Düğün biterken, geçer kışlar, yazlar…
Saffet Kuramaz