Zamanı öldürebilir misin?

Beyhude dokunuşuyla

İkbal bildiğin düş perinden

Çaldığın her tümceyi,

Yoksunluğuna dikip de

Açmayı beklediğin

Seher yelinde

Islak bir sancı mahiyetinde?

 

Görebilir misin, söyle?

Demediklerimi bile

İçsel hazinende

Koruk bir düşü bile bile

Bileyip de ısrarlı;

Yanık sesini hazanın

Tutuklu kaldığın

Deli yüreğinde sevdalı

Göçebe kuşlara nazire ederken?

 

Sen ki;

Aşkı iflah olmaz bir tedirginlikle

Yüreğin yorganına işleyen;

Ben ki;

Sevdayı poyraz

Seni de araz bir gölge bilip

Dokunmadığım ellerindeki

Nemi hissedip.

 

Yorgun kıtaların muhbir şiiri;

Islak kaldırımların her taşında

Biriken isyanın da

Tutuklu kaldığım şehrin

Kayıp ahalisi?

 

Tıpkıları kondurdum madem

Bir buse rehavetinde;

Solduklarımı diktim yeniden

Sevdanın kıblesinde

Hazır ola duran,

O masumiyeti katık yaptığım

Her yeni gün

Hele ki kazan kaldırdığım özleme bile

Sirayet eden isyanıma

Dokunmadan Tanrı,

Gözden ırak bir dünyayı

Hepten mesken tutalı.

 

Adımı satan Çingene;

Renkler bürümüş gözünü her bir gül’ün

Oysaki pembe olmasını dilediğim

Yalın ayak ölümlü bir gül’üm,

Dercesine şairin kıstas bildiği

O solgun yaprak

Bir de nazire eden bülbülün

Saf tuttuğu kurak toprak.

 

Sanımı da çaldırdım

Hem de ölümüne susamışlığım

Aşka ve huzura.

Beyitler açtığım hangi şehirse

Yine şiir kıvamında

Bir hüznü pelesenk ettiğim

Gecenin mimarına.

 

Sonlanmayı diliyorum sakilce,

Sonları es geçen Tanrı

Tek muhatabım.

Sevilmeyi dilesen diyen meleğin gazabına

Uğradım son birkaç asır,

Sırlarımı verip

Serlerimi de aşıran

Sen, gönül hırsızı.

 

Demem o ki;

Sen ki bakir aşk Tanrısı

Belki de kayıp bir mizansende

Saf tutan,

Dünyanın en saf yalnızı.

Sus’larıma gebeyim epeydir

Bakma da asla gözlerime:

Ferine yenik düşen bir şiirin

Hani olur da

Uğrarsın gazabına.

 

Şimdi çatık kaşlarıma aldırmadan,

Yol ayırımı yapacağım kim bilir

Hangi ara hangi zaman?

Mimlediğim sevgiyi azıcık da sen sal boşluğa

Kurtuluşunla ölümün de

Buluşacağı tek nokta.

 

( Adımı Satan Çingene... başlıklı yazı GÜLÜMM tarafından 14.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.