Eskiden sağlık memuru bir sünnetçi her yaz köyleri dolaşır, vakti kıvamı gelmiş erkek çocuklarını sünnet ederdi. Ben 6 yaşımı devirmişim, yakında okula başlayacağım, ama ortada ne ana, ne baba, ne dede var beni kolumdan tutup sünnetçiye götürecek. İşleri bir türlü bitmek bilmiyor, beni hatırlayacak vakitleri bile olmuyordu. Yaşıtlarım ‘Müslüman’ olurken ben ‘gâvur’ kalacaktım. Sünnetsiz Müslüman olmaz derdi büyükler.

Sıcak bir yaz günüydü ve köye sünnet memuru gelmişti. Köy meydanında her çocuk ya anasının, ya dedesinin elinden tutmuş sünnet sırasını bekliyordu. Sünnet mekânı direklere gerilmiş çarşaflarla saklanmıştı. Madem sırayla oluyordu, ben de girdim sıraya. Sıra bana geldiğinde sünnetçi duraladı, “Bu çocuğun sahibi kimdir?” diye ortaya bağırdı. Sessizlik karşısında, “Çıkarın bunu; sahipsiz çocuğu sünnet edemem” dediği sıra Mayhoş dedemin sesi gürledi, “Kesin kesin! Benim torundur o.”

Kestiler. Pipimin ucuna penisilin tozu ektiler; pantolonumu elime verdiler ve gönderdiler. Bir elimde kirden kayış gibi pas tutmuş pantolonum, bir elimde gözleme… Apış aramdan şıp şıp damlayan kan bacaklarıma bulaşmasın diye paytak paytak yürüyerek eve döndüm. Giderken tek başıma, dönerken tek başıma… Eve vardığımda haberimi alan annem de harman yerinden koşarak geldi. Beni bir elimde pantolonum, bir elimde kimin verdiğini hatırlamadığım gözlemeyle ve kanlı bacaklarımla karşısında dikilir bulduğunda gururla omuzlarımdan tutup, “Aferin sana! Erkek oğlum benim”, demişti. Ben de o günden sonra erkekliğimi korumak adına, amcamın kızı Nuriye ile katiyen evcilik oynamadım.

Benim kadersiz pipim ertesi gün davul gibi şişti. Fakat haftasına geçti, o da iyileşti. Tabi kendi kendine, vahşi hayvanlar gibi… Dayanıklı çocukmuşum. Çocuklar başka bir şey miydi acaba o zamanlar?

Muharrem Soyek
( Sünnet başlıklı yazı M. Soyek tarafından 17.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.