l 1997 de Intellectual Property Owners Association'dan (IPO) ikincilik ödülü alan Prof.Dr Bill Andrews adlı bilim adamı 100 yaşına kadar normal bir hayat sürmeniz mümkün, diyerek bir iddia ortaya atıyor. Prof.Dr. Bill Andrews açıklamaları şöyle ki yıllar geçtikçe kısalan ömrünüz değil telomer boyunuzdur ve bu tedavi edilebilir bir durum. Açıklamalar devam ediyor. Vücudunuz doğduğu andan itibaren biyolojik yaşlanmaya başlar. Fakat içki, sigara ve uykusuzluk, stres, dengesiz beslenme gibi faktörler hücre bölünmesine bağlı olarak telomerlerin boyunun kısalmasını hızlandırır, yani ömrünüzü azaltır. Telolife kapsülü içinde ki etkin formülü ile telomer boyunun uzamasını sağlayarak dış etki ile kısalan ömrünüz hücrelerin tekrar yenilenmesi ile % 30'a kadar artış gösterir.'' BASINDAN
Yukarıda ki bilimsel açıklamaya bakarsanız, insan ömrünün yüz yaşına kadar sağlıklı bir şekilde geçeceği var sayılıyor. Gelişmiş batı ülkelerinde ortalama insan ömrünün seksen seksen beş arasında olduğu, Türkiye'de de bu rakamın yaklaşık olarak yetmiş, yetmiş beş gibi bir rakama ulaştığını söyleyebiliriz. Tabi bu dediğimiz Türkiye'de ki ömür süreleri normal şartlar altında... Oysa ki bizim memleket de anormal şartlar her zaman normal şartlar ile başabaş gider, bunu göz ardı etmeyelim...
Açalım biraz konuyu... Velev ki telolife kapsülünü düzenli olarak alıyorsunuz,
ömrünüzü sağlıklı bir şekilde uzatma ve insanlığa da faydalı olma gayreti
içindesiniz. Burada ilaca ve üreticilerine bir sözümüz yok, ama burası Türkiye
kardeşim. Yolda yürürken, bir inşaatın yanından geçerken, malzemeden çalan bir
müteahhidin inşaatı başınıza çökebilir...
Şehir trafiğinde sakin sakin seyrederken, varyete yapan şoförler ile önce ağız
dalaşına, sonra da yumruk yumruğa kavgaya tutuşabilirsiniz. Siz sakin sakin
sorunu anlamaya çalışırken, adam levyeyi kapıp kafanızı yarabilir, beyin
kanamasından da mortu çekebilirsiniz...
Oturduğunuz apartmanda balkondan halı ya da kilim silkme yüzünden ya da
çocuklarının evde vur patlasın çal oynasın türü yaramazlıkları yüzünden üst kat
komşunuz ile kanlı bıçaklı olabilirsiniz. Siz alttan aldıkça o üstünüze
gelebilir. ''Ya kardeşim kan çıkacak yapma ben ömrümü yüz yaşına kadar uzatma
gayretindeyim bak haplarım da var.'' deseniz bile sizi dinlemeyebilir...
Rutin kontroller için hastaneye gittiğinizde mesleğine ve hastalarına saygısı
olmayan bir hekim tarafından yanlış teşhis ve tedavi sonucunda yine canınızdan
olabilirsiniz. Tabi ki Hipokrat Yemini etmiş, büyük çoğunluğu, dürüst çalışan
doktorlarımızı, hocalarımızı ayrı tutuyoruz diğerlerinden. Basit bir hastalık
için gittiğiniz tıp merkezinde ameliyata alınıp yine bir şekilde masadan da
kalkamayabilirsiniz...
Evinizin olduğu sokakta belediye durmadan kazı yapıyor. Bir başka gün telefon
şirketi kazı yapıyor. Bir başka gün başka bir kuruluş kazma kürek sallıyor.
Gece eve dönerken bu açılan çukurlardan birine düşebilirsiniz. Çukurun önünde,
yanında, ne bir uyarıcı levha var, ne de bir ışıklandırma... Ömrünüzü uzatan
hapınızı da almıştınız ama, çukurlar işte o çukurlar... Ömürler uçup gidiyor,
hap içmeden de insanlar hapı yutuyor...
Arkadaşlarınız ile gittiniz bir meyhaneye, kafa çekeceksiniz, bir şeyleri
kutlayacaksınız. Dostluğunuz sağlam ve çok eski zamanlara dayanıyor. Mezeler
geliyor, homini gırtlak götürüyorsunuz. Beraber rakı da içeceksiniz... Bir de
bakmışsınız kocaman şişe de sahte rakı gelmiş önünüze... Şişe aynı, üzerinde ki
kağıt aynı, kapak aynı, ayırmanıza imkan yok. Kafanızda ne planlar yapıyorsunuz
arkadaşınızla, belki yakın zamanda tatil ailecek, neden olmasın? Ama işte gel
gör ki o sahte rakı bir an da her şeyi alt üst ediyor. Hap map da işe
yaramıyor... Hadi yaşa bakalım yüz yaşına kadar?
Canınız sıkılmış, almış başınızı gitmişsiniz belli bir alış veriş merkezine.
Kafa dağıtacaksınız biraz. Belki hanıma çocuklara bir kaç küçük hediye.
Sevinirler de, oooh! Nasılsa hapınızı içiyorsunuz hanımda siz de, torunları,
belki torunların çocuklarını, torunların torunlarını görmek bile nasip olacak.
Olmasına olacak da bu canlı bomba manyakları olmasa... Gerçi onlarda hap atıyorlar
canlı bomba olurken de o hap sizin hapın tam tersi ömrü kısaltıyor... Kısaca
burası Türkiye, siz yine hapınızı alıp ömrünüzü uzatma gayretine girseniz de
yine de her şeye hazırlıklı olun derim...