O günkü muhabbetlerinin ana konusu seri katildi. Hoca ve Tüccar katilin yakalanması nedeniyle sevinçlerini belli ederken; Doktor bunu basit bir olay gibi anlıyor ve açıklıyordu:
-Bir katil yakalanır, ama dünyada gene de katiller eksilmez, aksine çoğalır. Aslında her insan potansiyel bir katildir. Öldürme içgüdüsü yalnız hayvanlarda değil tüm insanlarda da var. 
Hoca itiraz etti:
-Çok abartılmış bir iddia. Bırakın insanı, bir hayvanı bile öldüremeyecek o kadar çok insan var ki...
Doktor:
-İnsanoğlu yeryüzüne geldiği günden beri hem kendi cinsini hem de hayvanları öldürmüş. İnsan evrimiyle ilgili kabul edilen ortak görüşe göre, 'Homo sapiens' 200.000 yıl kadar önce Afrika'da ortaya çıkmış. Bir başka görüşe göre ise “100 bin yıl önce yeryüzü'nde en az altı farklı insan türü vardı.” Günümüzdeyse sadece Homo Sapiens var. Diğerleri yani beş insan türü ne oldu? Onlar  Homo Sapiens tarafından soykırıma uğradı ve dünyadan silinip gitti. Yakın tarihimiz de soykırımlarla dolu değil mi?Avustralya kıtasının yerli halkı Aborjinler'i; İngilizler göçe zorlama, katliam yapma ve hastalık bulaştırmak suretiyle soykırıma uğratmadılar mı?  Amerika kıtasının keşfiyle birlikte başlayan soykırımda da milyonlarca  yerli katledilmedi mi? Nazilerin İkinci Dünya Savaşı'nda Yahudilere karşı uyguladığı soykırım ve diğerleri...
Tüccar:
-Doktor, öyle bir tablo çiziyorsun ki kendimden bile şüphelenmeye başladım. Acaba ben bir katil olabilr miyim, diye sen konuşurken kendime defalarce bu soruyu sordum.
Doktor:
-Ben, insanın öldürme içgüdüsünün iyi ki var olduğunu düşünüyorum. İster insan olsun ister hayvan güçsüzlerin bu dünyada yaşama hakları olamaz. Güçsüzler hem doğaya hem de topluma yüktür. Ayıklanmaları gerekir. Bugün tıbbi imkanlarla güçsüz, yaşlı, hasta, sakat insanlar eskisinden çok daha fazla bir süre yaşatılabiliyor. Bunlara yapılan masraflar bence gereksiz. Bir yerde güçlülerin hakkını gasbetmektir. O nedenle soykırımlarını da onaylıyorum; soykırım güçlünün güçsüze karşı kazandığı zaferdir ve bunu yapmaya hakkı vardır. Hoca:
-Sen de bir doktor olarak bu düşüncelere sahipsen, diğer acımasız insanların zihniyetini hiç düşünmek bile istemiyorum. İnsanların hastalıklarına çare bulmak, onları iyileştirmek için çalışacağınıza, insan hayatına saygı göstereceğinize; dil, din, milliyet, cinsiyet, takım, ırk ve parti farkı gözetmeden hizmet edeceğinize yemin eden siz değil misiniz?  
Doktor:
-Hipokrat yeminini hatırlatıyorsan o, tam iki bin yıllık bir yemin. Bence gereksiz, eğer yemin illaki şart ise tıp insanlarının dünya gerçeklerine uygun davranmasını esas alan bir yemin metni hazırlanmalıdır.
Kenan Baba:
-İnsanoğlu'nu bir seri katil olarak düşünemiyorum.
Doktor:
-Ama gerçek şu: İnsanoğlu hem de ekolojik bir seri katildir. İstersen “Homo Sapiens neden ekolojik bir seri katile dönüştü?” sorusunun cevabını Yuval Noah Harari’nin eserinde bulabilirsin. Badi, seninle ilgili bir şey de söyleyeyim: Köpek, Homo Sapiens tarafından evcilleştirilen ilk hayvanmış ve Tarım Devrimi’nden önce evcilleştirilmiş.
Beni de kattı sohbetin içine. Bu sohbetten fazla bir şey anladığım söylenemez; dinliyorum işte. Tabii insanoğlunun ne kadar zalim, kötü, gaddar bir yaratık olduğunu da öğreniyorum. Hemcinsini yok eden bu mahlukun biz köpeklere merhamet göstermesini beklemek saflık olmaz mı? Evet, bunu söylüyorum; ancak Kenan Baba'nın, Hoca'nın ve Tüccar'ın bana karşı göstermiş oldukları sevgiyi düşününce, öncekinin yanlış olduğu sonucuna varıyorum. Kısacası çelişki içindeyim. Bu adam yüzünden...
(Devam edecek...)
( Köpeğin Adı Badi-72 başlıklı yazı Ömer Faruk tarafından 26.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.