Bırakın ağlayayım beni bana bırakın

İçimde tükenirken umutların varlığı

Ruhumun hissiyatı acıya daha yakın

Bağrımın ortasında katre katre darlığı

Nasıl anlatılır ki bu bitmeyen rayiha

Ulaşır mı iştiyak aydınlanan sabaha

 

 

İstemem sanıyordum bir nebze ihtiramı

Hesapsız kalmış her şey geçmiş gitmiş hâsıla

Çizmişler üstümüzü neyleyim böyle namı

Yolları  ayrı çile yıpratıyor her sıla

Siz ki ağlıyorsanız gözünüzde nem mi var

İnsan yalnız kalırsa bundan büyük gam mı var

 

 

Gökyüzünü seyretsem üstüme düşer yüzün

Saçlarında tarifsiz zamanın iştiyakı

Tadını bilemem ki sofrada yoksa tuzun

Visali besliyorum anlamadım firakı

Ezilir gururumuz böyle sancı çekerim

Kıyımda aşk denizi önünde diz çökerim

 

 

Kaç vakittir ben böyle derbeder geziyorum

Ayaklarım vuslatın izlerini kazmakta 

Acımadan geçmişin üstünü eziyorum

Derdimi dinleyen yok kalem varki yazmakta

Ey ömrümün cevheri ey ömrümün rüyası

Seni bildikten sonra unuttum ihtirası

 

 

Âdemi düştü gama yoruldu sanma sakın

Özlemin tutuşuyor kalbimin köşesinde

Eğer yalanım varsa adımı anma sakın

İsmimiz bir yazıldı aşkın bileşkesinde

Tebessümler eskimiş yüzümün kıyısında

Kervanlar unutmuşlar bir Yusuf kuyusunda

 

 

 Âdem Efiloğlu

( Vuslat Name başlıklı yazı AdemEFİLOĞLU tarafından 27.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.