Kal sevgilimsen
Derinime dalalım
Tut nefesini

Aslında aynen böyle başlamalı bu şiir; aşk’a getirip
ehlikeyfin kelâmını…Eli gitmeli şiire…
Sonra…Daha bir İstanbul olmalı sanki gün; 
Elâlı, söz söz dökerken kapı önlerine döngüleri

Ya da dünün gergefine batırıp çıkarmalı iğneleri,
Ya da…Veya…Yahut
Neyse…



A benim cânım, cancağızım
Çiğdem kokuşlum
Hüsnüyusufum
Dut ağacımın yalnızlığı
Bak,
Rüzgârını kapmış geliyor
Akşam üstümün küfürbaz tavrı tenhacalarıma
Kış vapurları dolusu,
İster istemezler
Yağmur suyu kokuyor perçemi
Yüzü,gözü yıkanmış yeşillerin
Deniz kenarlarında dolaşıyor,
Erguvani türküsü begonvillerin
Dalgalanıyor umurum

A benim cânım,cancağızım
İçi çiçek bahçesi kırk dilin
Karaya ak çalmış
Bildik sensizliklerin
Çıkınında kırk düğüm eskimiş dünün
Kırk ayağın devası
Akrep gölgesinde sanrı
Kulağımda uğultusu köstekli saatlerin
Balık,faryalı ağın derdiyle sarmaş
Ben içerimde dönüp,dolaşan senin

A benim cânım,cancağızım
Depreşenim
Piru pakım
Sabrın boynu bükük çareye
Özlem ağır,öfke silik
Anılar yetim
Aitlik aynı aitlik
Fukara yüreğin tek gözü
Soluğumda kıvılcım
Hüznümde çoban ateşi
En çok şubatın üşütür beni
Sar içime güneşi

Aslında böyle bitmemeli bu şiir…Ak güvercin salmalı
yitirilmiş düşler; hiç yoktan bir sensizliğin inkarlarına..

Ya da…Veyahut…Neyse

Kal sevgilimsen
Derinime dalalım
Tut nefesini



Demir Mutlugil
( Aslında Böyle Başlamalı Bu Şiir başlıklı yazı DemirMUTLUGİL tarafından 29.11.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.