Miden bulansa, başın dönse, yıkılacak kadar kırgınlığın olsa, iğnenin acısından korkmana rağmen, vurda iyileşeceğim diyecek kadar çaresiz kalsan, olsan kahraman ve daha neler… İşte o zaman dersin ki, “Ne olur Allah’ım şifa ver, bir an önce iyileşeyim!” 


Bir kaç gün önce, derken dans nerede, fındık kırmak olmuşken ezbere, ölümü, hastaneyi, keza kaldırdığın cenazeyi çok uzak gibi görürken kendinde, kahkaha, şamata, sağlam olduğunu sanarken bindiğin arabadaki balata… Düşünmezdin acizliğini, bir kaç gün sonrası bir virüsün harap edeceğini, hayatını deşeceğini, toprağına neredeyse ölür gibi düşeceğini…


Birde hastalığının, müşkül duruma düşüşünün, kendine verilen ceza olarak verildiği görüşün yok mu? O ceza dediğin, Rahmanını öğretir ve seni günahtan korur da bilemezsin, azgınlığına merhem olurda göremezsin. Gururunun, kusurunun tükendiğini görüp de, vesile olduğunu görürsün huzuruna! Gözünde büyüttüğün dünyanın ne kadar küçük olduğunu, ne verdiyse an be an zehirleyip, üstüne yük olup taşıdığını, hamal ettiğini görürsün… Bağırsan da, çağırsan da o derdin seni nasıl hafiflettiğini hissedersin, eğer birde bu derdi verene şükredersen! Çünkü derde tahammül etmek, isyan etmemek, küçük günahlarının affedilmesine vesiledir. O günahlar vücuttan silindikçe, hafifler beden ve huzur bulur kalp. Daha sonra iyileştiğinde, bedenin rahatladığı gibi, kalbin de rahatlar!


Sonra mı? Tekrar her şeyi unutur, ne varsa günah sanki kaçıyor gibi sarılırsın yeniden, sarıldıkça huzurun kaçar, sarıldıkça bedenin ağırlaşır, Ne işe el atsan bir faydasını görmezsin. Allah’a olan şükür ve ibadetler tat vermez olur… Hani deli misin ki, neden yapasın ki, sana ne faydası olur gibisindir! Ta ki tekrar yıkılana kadar, Allah sana rahmet edene kadar! Bu dönme, dönüş … Gidiş-geliş ölene kadar devam eder! Dünya güneş etrafında, kul Kabe’nin etrafında, topaç yerde, günahtan sevaba, sevaptan günaha insan durmadan döner durur… Ömürler bitene kadar! 


Hani tek bir tarafa dönmek, bir ve eşi benzeri olmayan yana dönmek kaç kişiye ömür bitmeden nasip olmuştur ki. Günahı sevmeyen, ondan vaz geçmeyen kaç kişi vardır ki? Hani az bir günahla yaşayan, hatta yaşadığı her günahtan tövbe edip bir daha işlemeyen kaç kişi vardır ki… Bunlar çoğalsalar, keşke çoğalsalar… Hareket olsa ama tek yöne, döndükçe sonsuzluğa, döndükçe fenadan bekaya dönmemek üzere teslim olunabilse, keşke!  İşte o zaman hastalık bitecek, dünya meşakkati son bulacak… Keşke denmeyecek olabilseydi, keşke!


Saffet Kuramaz 

( Hasta Adam- Rahmetle Bulur Kıvam başlıklı yazı safdeha tarafından 2.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.