Kendini kendinde unuttuğun oldu mu
Yaşadığın düş kırıklıklarında 
Onu aradın mı hiç
Yıkıldı mı kumdan kalelerin birbir
Akşamdan kalma umutlarını
Sakladın mı çakıl taşları arasına
Zemheri gecelerde yandın mı alev alev
Söyleyecek sözünde mi kalmadı
Aynalar teselli etmiyor mu seni .

Artık çok geç
Yüzüne vuracaktır tokat gibi gerçekleri
Uzaklaşacak senden benliğin
Çapraz bulmacalarda sorgulayacaksın kendini
Yine de dinmeyecek yüreğindeki sızı
Beyninde oyunlar oynayacaksın
Senin en sevdiğin oyun
Saklambaç değil mi ?

Sen gizemlerin kadını
Hep ikinci planda olur sevmelerin
İşte bu yüzdendir
Sana olan sitemim
Ondan üşüyor böyle ellerim
Avuçlarımdan kayıp gittiği günden beri
Esir aldı çaresizliğin .

Aynalar göstermiyor artık bende ki seni
Tahammülü kalmadı yalanlarına
Döküldü onun da sırları
Dayanmadı bende gördüğü acıya
Bölündü bin parçaya
Cam kesiği içinde ellerim
Ama hissetmiyorum acısını
Senin verdiğin acının yanında hafif kalır .

Söyle sen de benim gibi
Güneşsiz sabahlara uyandın mı hiç
Boğuldun mu sisli bir İstanbul sabahında
Bir hayalin peşinde sürüklenirken yüreğin 
Ve ben hala
Gecenin bu saatinde sen diyorum ....




Refik 
07. 12. 2017
İstanbul




( Geç Kaldık Aşka başlıklı yazı keskin2011 tarafından 7.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.