TAVUK SUYUNA ÇORBA VE BİR KUTU KURABİYE

 

     MANOLYA KOKULU HİKÂYELER adlı kitaptan mutlulukla ilgili güzel sözler aradım sizlere. Bir yazı ilgimi çekti. Öğüt verme gibi anlaşılmasın, okudukça verim alacağınız bir örnek yazı olsun istedim:

 

 

YAPIN, HARİKA HİSSEDECEKSİNİZ!

 

*Arada sırada insanlara kibarlık göstermenin kimseye bir zararı yoktur.

*Kocanıza onu sevdiğinizi söylemenin kimseye bir zararı yoktur.

*Oğlunuzun beslenme çantasına, onu çok sevdiğinizi belirten bir not yazmanızın kimseye bir zararı yoktur.

*Tekerlekli sandalyedeki bir kadına kapıyı açmanızın kimseye bir zararı yoktur.

*Postacı için posta kutusunun yanına bir kutu kurabiye bırakmanızın kimseye bir zararı yoktur.

*Market kasasındaki kuyrukta önünüze birinin geçmesine izin vermenizin kimseye bir zararı yoktur.

*Erkek kardeşinize telefon edip, onu çok özlediğinizi söylemenizin kimseye bir zararı yoktur.

*Huzurevine arada sırada çiçek götürmenizin kimseye bir zararı yoktur.

*Belediye başkanına bir mektup yazıp, yaptığı işleri takdir ettiğinizi bildirmenizin kimseye bir zararı yoktur.

*Hasta bir arkadaşınıza tavuk suyuna çorba pişirip götürmenizin kimseye bir zararı yoktur.

*Kızınızla evcilik oynamak size keyif verir.

*Alışverişten dönerken paketlerinizi taşımanıza yardım eden çocuğa teşekkür etmenizin kimseye bir zararı olmadığı gibi, o insanı da mutlu eder.

*Yardımcınıza yarım gün ücretli izin vermenizin size pek bir zararı yoktur.

*Köpeğinizle oynarsanız rahatlarsınız.

*Yemeğe ya da sinemaya gidemeyen yaşlı bir kadını yemeğe çıkarıp sonra da sinemaya götürürseniz kendinizi çok iyi hissedersiniz.

*Masaj yaptırmanın kimseye bir zararı olmadığı gibi, kendinizi harika hissetmenize neden olur.

*Arada sırada insanlara kibarlık göstermenin kimseye bir zararı yoktur hatta belki de bunu hep yapmalısınız.

 

 

     Düşünsenize; yatalak hâlde ve çok hastasınız. Yanınızda annenizden başka da başucunuzda sizi sabırla bekleyip ilgileneniniz yok ve ilacınızı içmek için bir bardak suya, bir insan sesine muhtaçsınız. Hava buz gibi ve çatınızdan soğuk girmekte, öksürükler içinde inliyorsunuz. O anda kırgın olduğunuz komşunuz bile sizin durumunuzu anında öğrenip kapınızı çalarak geçmiş olsun dileğiyle geliyor. Elinde bir kâse kendi yaptığı sıcacık tavuk suyuna çorba ve bir kutu kurabiye… Kurabiyeler elmalı, bademli, fındıklı yahut cevizli. O anda ne hissederdiniz?

     İnanın ki en zengin mahalle komşunuz bile olsa, bu aciz durumdaki mutluluğunu parayla dahi kimse ondan satın alamazdı. Tavuk suyuna çorba ve bir kutu kurabiye… Sıcacık bir çorbada sımsıkı muhabbet artar ve küslükler bile yok olurdu. Bir kutu kurabiyenin bir tanesinde biriken bir ısırımlık yarım kurabiye bile bir ömür mutluluğa denk olurdu.

 

     Mutluluk kimi zaman; posta kutusuna bırakıverdiğimiz kurabiyede, sessizce komşumuzun tabağında kasten unutuverdiğimiz taze gülde, içten bir tebessümde, birini çok sevdiğimizi hemen o anda söylerken iki dudağımız arasında biriken sevgi dolu kelimelerde, otobüste saygıyla yerimizi verdiğimiz bir büyüğümüzün gözlerinde gizlidir belki de.

     Arada sırada insanlara kibarlık göstermenin kimseye zararı yoktur. Sevgi ve mutluluğu aşırı dozda kullansak da yan etkisi bizi üzmez, sadece ortada fazladan tebessümler birikir. Ara sıra iyi sözler söyleyip gururumuzu yenmek kimseye zarar vermez. Ara sıra değil de her daim tatlı söz ve güler yüzle bereketlenip alışkanlık hâline getirdiğiniz iyilik periniz var olsun.

( Tavuk Suyuna Çorba Ve Bir Kutu Kurabiye başlıklı yazı KONUK YAZAR tarafından 8.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.