Ağlamak da gülmek kadar 
gitmek de gelmek kadar özelmiş meğer.
...

Bırak kanasın yaralarımız
soğulsun pınarından yaş gözlerin 
bir sonbahar ayazı gibi 
vursun kapısına kalbimizin ağrılar 
da'yanıyoruz.
.
Ruhuna kuşlar uçuruyorum
çiçekler hep taze vazom da
tadı eksik damağımızın
her şey siyah
ve beyaz anne..

Geçer mi sandın günler 
biter mi inceliği o sızıların
yoluna serdiğim güller küs'gün
avuçlarım sancılı menekşe.

Çokca telaşlıyım kendimle 
bilmediğim lügatlar yazgım da
dizginleyemiyorum bir türlü aklımı 
söylesene kaç salise 
hayat ile ölüm arası anne.

Bırak dertlensin telleri sazımın
aksın küller yanağıma 
saçıma beyaz türküler astım 
sessizlik mükafat  karanlığıma.

Bu sene de ağır yokluğun
kurşuna dizili göğsüm bu sefer de
isminin ardına konan o boşluk...
her şey öyle,  öylesine
toprağına bir  tutam hasret bıraktım
o'na iyi bak anne...



dokuzAralıkEtkisi
Z. Nâr 
( Bir Tutam Hasret.. başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 9.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.