Felsefe, gerçeği hiçliğine kadar sorgulayan tutarlı kuşkunun bilgisidir.

Bence felsefe her ne kadar sorunu çözümlemekle ilgilense de soruna çözüm getirme görevini üstlenmez. Çözüm işi somut eylem talep eder ki onu da bilim ve siyaset yapmalıdır. Felsefe en fazla sorunun çözüm yol ve yöntem bilgisini teklif edebilir. Tabi ki bir felsefeci soruna çözüm getirmek isterse elini bağlamak olmaz. Çünkü felsefe yapmayı bilir olmuş kişi sorunlara sırf felsefe yaparak somut çözüm getirilemeyeceğini de bilir.

Felsefe yaparak soruna çözüm getirecek olan yol ve yöntem bilgisini üretebilir ve hatta çözümün kendisini gösterebilir olsak da, çözümün ayrıntıdaki gerçeklik somutluğunu üretme işini bireysel, toplumsal, bilimsel ve siyasi azmin emek işbirliğiyle başarabiliriz. Tabi ki bireysel azmin emeğiyle üretebildiğimiz çözümler yaptığımız felsefeye bağlanarak bizim kendimize ördüğümüz kader ağını oluşturacaktır. Bundan ötesi varoluş koşullarımızla oluşan doğal veya yapay ilişkiyle bizi bağlayan kaderimizi yapar.

Her şeye rağmen, (zamansal gerçeklik = evrensel oluş bilgisi = insan bilinci algısı) denklemi oluşturulmadıkça insan uygarlığı fırsatta ve emek karşılığında eşitlik-refah-güven-barış bütünlüğü sağlayarak yücelemez.... Felsefe işte bu denklemdeki algıyı sorgulayarak bilinci sadece öznele göre algılama bağından çözüp genele bağlı eşitleme bilgisi yapmaya yönlendirebilir. Felsefe bilgiyi sorgulama işidir. Bu bakımdan, eğitim her şeyden önce öğrenciye felsefe yapabilir bir akıl işletimi sunmayı amaç edinmelidir. 

Felsefe yapmak, öğrenilmiş bilgiyle düşünerek bilinebilir olana çıkma olasılığının bilgi yolunu açmaktır. Yani, düşünebilen herkes felsefe yapabilir. Gene de düşünen herkesin felsefe yaptığı söylenemez. Bir kısım insan bilgiyi sadece günlük yaşamında kullanmak üzere düşünür; bir kısımdan az insan da bilgiyle bilim yapmak üzere düşünür; çok az insan felsefe yapmak üzere düşünür; insanların çoğu da hiç düşünmeden sadece öğrenilmiş bilgiyi kullanmakla yetinir.

Felsefe yapmak, bilginin bilinen ve bilinmeyenlerine karşı bilincin sorgulayıcı kuşku tavrıdır. Asla bilgilenmekten ibaret değildir; hatta bilgiyi çok kere inkâr hâlidir. Çünkü felsefe, bilinen ve bilinmeyeni sınırsız kuşkuyla sorgulamak için yapılır; bilgiyi sadece somutluk hükmüyle tanımlamak için yapılan şey felsefe değil bilimdir. Bilginin öğrenilmiş bilimsel somutluk tanımı da felsefi inkârla bilinç dışına alınıp kuşkunun sorgusuna çekilir. Bu yüzden, öğrenilmiş ve öğrenilebilir bilgileri sadece yargısız ve hükümsüz kuşkuyla sorguya çeken bilinçsel tavır felsefe yapmış sayılır. Felsefe gerçeğin değil, kuşkunun olabilirlik sözcüsüdür. Bilgiyi mutlak doğru saydığımız an kuşkuya yer kalmadığından felsefe yapmanın anlamı da kalmaz.

Ben şimdi burada felsefe yapmayı öğretiyor da öğreniyor da değilim; sadece, felsefe yapmanın ne demeye geldiğini anlatmaya çalışıyorum. Anlatmış olmak felsefe yapmayı öğretmiş olmak değildir; aynı biçimde anlamış olmak da felsefe yapmayı öğrenmiş olmak değildir. Bu anlatıda bulunabilecek tek değerli şey, zihinsel bir eylemin felsefe yapmak olup olmadığı bilgisini kavrama yoludur. Aslında o yola giren eninde sonunda felsefe yapmaya çıkar.

Felsefeyi felsefe yapan şey, sorular sorabilme ve sorunu görebilmedir. Kimi felsefeciler için de felsefe, soru sorma sanatıdır. İnsan için önemli olan yalnızca felsefe okumak ve felsefeyi bilmek değil, felsefe yapmak, felsefi davranabilmek veya felsefi bir tutum takınabilmektir. İşte bu sebeple 18. yüzyıl Alman filozofu Kant, felsefe bilgisinden çok felsefe yapmanın öğrenilmesi gerektiğini belirterek, felsefenin hayata geçirilen bir yaşam etkinliği olduğuna dikkat çekmiştir.

Felsefe yapmak, soruna somutlaştırılmış yanıt vermekten çok yanıtsızlığı gidermeye ve yanıtları doğrulamaya yönlendirici sorgulama işlemidir. Felsefe, kanımca doğrudan doğrulama misyonu yüklenmez. Felsefe bilgiyi sorgular; doğru bildiğini de sorgular ve sorgulatır. Bilginin somut gerçekliğini doğrulayıcı makam sadece bilimsellik makamıdır. Dolayısıyla bilgiyi çözümde somutlaştırmak da bilimin ve bilime iltifat eden siyasetin işidir. Gene de somut çözüm üretimi felsefeden kopuk geliştirilemez; çünkü her sürdürülebilir çözüm sağlam bir felsefi alt yapı ister.

Uyumsuz evrensel döngü önünde şaşkınlıkla sürdürülen gündelik çıkarlar dışında bilgiyi felsefe yapan bakış ve tutum… Yani felsefe yapmak, kuşkucu düşünceyle araştırmak, soru sormak, irdelemek, anlamaya çalışmak, sorunu görmek, ortaya koymak, çözüm yollarını bulmak veya göstermeye çalışmaktır.

Felsefe yapmak, sorgu sanatıyla ulaşmaya azmedilen bilgelik sevgisidir…

Muharrem Soyek
***

( Felsefe Yapmak başlıklı yazı M. Soyek tarafından 11.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.