Yıllar önceleriydi,1976 inşatta yeni çalışmaya başlamıştım. Yanımızda atölye vardı içlerinde bir hanım kıza gözlerim takılınca alamadım üzerinden, bana göre sözde çaktırmıyorum meğer öle açık veriyorum ki benden başka herkes sezmiş.

O hanım kız yanıma kadar cesaret edip geldi.

-Niye bakıyorsun dedi bana? Dondum(şimdiki bilgisayarın donup kaldığı gibi)çok utanmıştım, aslında art niyetim yok niyetim ciddi.

Yüzüne biraz mahcup biraz da yanık yürekle bakınca gözlerini benden kaçırdığının farkına vardım.

Cesaretimi toplayıp, niyetim ciddi kabul edersen evimin sultanı gönlümün çiçeği olursun...

O da böle bir şey beklemiyordu ki şaşırma sırası onda idi.

Başını kaldırıp deriiiin derin baktı, sanki yanık bir ok la yüreğimi deldi geçti bakışlar...

İki gün sonra işimiz bitti ve tekrar bir hafta sonra geldik ve gözlerim yine o kızı aradı ama göremedim. Çok merak etmiştim

İçimdeki deli taylar koş koş ara bul diyorlardı bana, ama boşuna. Çaresizdim de çünkü öyle taraklarda bezim olmadığından cesaret edip atölyedeki arkadaşlarına da soramıyordum.

Mahzun mahzun geri işime dönmüştüm ki bir ses.

Bir şey sorabilirmiyim sese doğru başımı çevirdim bir bayan buyurun dedim. Geçen hafta Berfin senle mi konuştu? Berfin mi ben Berfin falan tanımam ki, ya şurada çalışıyordu. Evet, evet adı Berfin miydi evet nerde peki, onun selamını (Mektup)getirdim dedi ya dünyalar benim olmuştu.

“Usta sen kimdin neci idin bilmiyorum, bildiğim ki beni perişan ettiğin. Bir insan hiç tanımadığı birine böyle sırılsıklam bağlanır mı, ne yaptın bana ki beni kendine çiviledin. Anlayabilmiş değilim.

Eğer bir hafta önce göz göze gelmiş olsaydık inan ki ben sana o evlenme teklifini yapardım.

Mektubu okursan mutlaka cevabını yolla ne olur. Bana bu iyiliği yap ömrüm oldukça seni aklımdan çıkaracağımı sanmıyorum. Berfin.

İsmini mektubunu okuyunca öğrendim bende ismini ömrüm oldukça unutmayacağım. Berfin. Gerçekten seni görünce gönlümde fırtınaların estiği dokuz şiddetinde depremler yaptığını kendimden geçtiğimi hele yüzüne bakınca nasıl utandığımı anlatamam.Çok utanmıştım.Çünkü hayatımda ilk kez yüreğimin aralıksız olarak çarptığına şahit olmuştum.Bir kızın yüzüne alıcı gözüyle bakmıştım. 

Nişanlı olduğunu bilmiş olaydım yüreğim yansa dahi gıkım çıkmazdı. Biz Anadolu çocuğuyuz sorumluluğun ne olduğunu bilenlerdeniz.

Şimdi benim senden bir ricam olacak. Her ne kadar zor olsa da artık bu vakitten sonra beni bir ağabey belle bende seni iyi bir bacı olarak anım sayayım.

Size Allah’tan mutluluklar diliyorum. Ne olur kendimize birer iyilik yapalım kısa bir andı rüya deyip geçelim. Zor olsa da.

Sen artık bundan gayri bu tende bu can durdukça benim dünya ahret kardeşimsin. Deyip zarfı kapadım.

Mektubu bana veren arkadaşına.”Berfin’e”  söyle.

Nişanlı olduğunu bilseydim ben ona hiç bakar mıydım hatta bakan gözlerimi çıkarırdım..O artık benim dünya ahret bacımdır.Ne yalan söyleyeyim sevilmeyecek bir kız olmadığını söyle.Gurur duysun kendisiyle.

( Sessiz Çığlık başlıklı yazı kotandüzü tarafından 13.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.