Çocukluk anlarım burada geçti,

Oyuna dalardık, biz Kırıkhan’da.

O şen şakrak yıllar ne çabuk uçtu?

Neşeyle dolardık, biz Kırıkhan’da.

 

Çelik-çomak, topaç ve uzuneşek,

Gülleden sıkıldık, haydi güreşek!

Anamız sererdi yerlere döşek;

Eve geç kalırdık, biz Kırıkhan’da.

 

Beş taşı bilirdik, yalan bilmezdik,

Ekmeği bölerdik, lafı bölmezdik,

Körebe olmazsa, keyif almazdık;

Uçurtma salardık biz Kırıkhan’da.

 

İki göz hanenin damı kildendi,

Atlarımız tahta, çember teldendi,

Koleksiyonumuz eski puldandı;

Bir uğraş bulurduk, biz Kırıkhan’da.

 

Televizyonumuz siyah-beyazdı,

Komşularla seyir cümbüştü, hazdı,

Bakmışsın Cüneyt, heyyyt! yemini bozdu;

Şaban’la gülerdik, biz Kırıkhan’da.

 

Denizden uzaktık, çayda yüzerdik,

Pamuk toplar, haral haral dizerdik,

Yeşil zeytinleri taşla ezerdik;

Kangalı yolardık, biz Kırıkhan’da.

 

Bileği kanatır, kardeş olurduk,

Dilimizi tutar, sırdaş olurduk,

Mahalle maçında ateş olurduk;

Rakibi elerdik, biz Kırıkhan’da.

 

Kara lastik mutlu ederdi bizi,

Çamura belerdik elleri, yüzü,

Kırlarda yayardık davar, öküzü;

Teleme çalardık, biz Kırıkhan’da.

 

Alaca tay gibi çocuk nerdesin?

Beton yığınları olmuş kafesin,

Tutulmuş nefesin, çıkmıyor sesin;

Kapansak ölürdük, biz Kırıkhan’da!

 

23.12.2017

Muhittin Alaca

 

 

 

 

 

 

 

 

 

( Çocukken Biz Kırıkhan’da başlıklı yazı Alaca tarafından 23.12.2017 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.