Bu gözlerimin yaşı ile arkadaş olmam çook eskilere dayanır çook, ta doğduğum zamana kadar uzanır gider. Ben onları hep sevdim, onlarda beni, düşer giderler yeryüzüne doğru öyle kirpiklerimden, bazen el bile sallarım arkalarından. Onları kaybetsem bile, göz pınarlarımda çoğu zaman yenileri vardır. Bazen gece eşlik ederler bana, bazı bazı seher yelinde, bazen de vahşiler bir çocuğu, bir masum kadını kurşuna dizdiği zaman öğlen saatlerinde...

Rahmetli Uğur Mumcuyu alçakça katlettikleri zaman eşlik ettiler gözyaşlarım bana. O kendini dünyanın en büyük devleti sanan alçak emperyalist Irak'a ve Afganistan'a saldırdığı, çoluk çocuk demeden insanları katlettiği zaman eşlik ettiler bana gözümün yaşları ve kirpiklerim...


Saf ve temizdir gözyaşı ve rengi de yoktur bilirsiniz. Ama duygusuz ve ruhsuz insanlar anlamaz bunu, bilmezler. İnsanlık onlara uğramamıştır, bundan sonrada uğramaz. Gözlerini kırpmadan, çoluk çocuk demeden yüzlerce masumu Karabağ'da katlederler. Srebrenitza'da Barış Gücü denen domuzların denetiminde de yaparlar çoluk çocuk katliamını. Ben zaten onlara, yeni değil, yıllardır BİRLEŞMİŞ İLLETLER derim. Allah var bu deyim de çok yakışıyor onlara, hakkını veriyorlar diğer süper güçler ile birlikte...


Iraklı Çocuklar, Filistinli Çocuklar, Çeçen Çocukları, Afganistanlı Çocuklar bu gün oluk oluk akıyorsa da kanlarınız ve gözyaşlarınız, sabırlı olun, gün gelecek onlarda dinecek. Sürekli savaş, sürekli sömürü, sürekli zulüm kıyamete kadar süremez. Bunlarında bir sonu var, nihayet bulacak bir gün acı dolu günler. Şanı büyük Allah'ım her şeyi kaydediyor saniyesi saniyesine hem de...


GÖZYAŞININ RENGİ YOKTUR

Gözyaşının rengi yoktur;
Nerede akarsa aksın,
İster Filistin de,ister Çeçenistan da, ister Irak'ta,
İsterse arkandan yüz binler baksın.
Acının miladı Habil'le başlar,
Artık yerine otursun taşlar,
İnsanların yürekleri de, ülkeleri kadar büyük...

Gözyaşının rengi yoktur;
Onu akıtan mazlumlar olsa da,
Islattığı yerlere acılar dolsa da,
Bazen ellerinle,bazen mendille silersin;
Bazen de yüreğinle...

Gözyaşının rengi yoktur;
Sildiğin zaman mendille onu,
Her gecenin sabahı da olduğunu,
Anlarsın kimse anlatmadan,
Bilirsin ki;
Cehennem de ateşler sönüyordur o anda...

Gözyaşının rengi yoktur;
Yüreğini titretenler akıtmıştır,
Gözlerinden damlaları...
Kemikleri kırılan bir çocuk,
Alçaltılmaya çalışılan bir kadın,
Hainlerden kaçmaya çalışan bir masum;koşar adım...

Gözyaşının rengi yoktur;
Bir Türk'de de aynıdır, bir Japon'da da,
Bir Filistinlide de, bir Iraklıda da...
Sevinçten ağlayanları bir kenara bırak,
Acıdan ağlayanların ki,
Yoksulluktan, zulümden ağlayanların ki,
İnsanın bağrını delen bir oktur...

Ahmet Zeytinci

Televizyonun ilk çıktığı altmış dokuz yetmiş yıllarında Yeşilçamın ilk Türk filmleri televizyonlarda oynamaya başlamış ve bizler de onları seyreder olmuştuk ailecek. Türkan Şoray, Hülya Koçyiğit, Ediz Hun, Ayhan Işık, Belgin Doruk hep o yılların sanatçılarıydı. Bizler çocuk halimizle, bir elimizde mendil salya sümük ağlar dururduk seyrederken. Utanırdık da çok, biri bizi ağlarken görür diye. İşte ta o zamanlardan başlar benim gözyaşları ile dostluğum arkadaşlığım...


Şimdilerde kimlere ağlamıyorum ki kimlere? Bana yanlış yapıp dostluğumu kaybedenlere, vurulup da düşen Türk Askerlerine, arabaların yolda ezip de geçtiği kedilere köpeklere, vahşi duygusuz insanlar tarafından eziyet edilen hayvanlara, alçaklar vatan hainleri tarafından yakılan ormanlara, kimyasal madde elde etmek için katledilen yunus balıklarına. Bana masal okumayın, o Yunus balıklarını katleden milletin vatandaşlarını, bunlar dünyanın en iyi, en akıllı, en medeni insanları diye, anlatmayın bana sakın. Gözlerim gerçekleri bütün çıplaklığı ile gördü...

Duyarlı bir insanda gözyaşı eksik olmaz, olmamalı. Dileyelim bundan sonra güldüğümüz zamanlar çok ağladığımız zamanlar daha az olsun. Hepinize en derin sevgi ve saygılar... 

( En İyi Dostum Onlar Benim başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 15.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.