dermana derdi muhtaç 
dermansız dert adamı oldum 
zulmünden zalim 

öyle ağır öyle ağır ki 
hiç sebepsiz sinsi bir hüzün 
bırakarak gidişinle başlayan 
özlem dolu hasret yükün 
ne gönlüm ne yüreğim nede ruhum 
dayanmıyor ağırlığına 
kalmadı dayanacak ne gücüm nede halim 
kırıldı sanki tam orta yerinden 
omiriliklerimi parçalayarak belim 

belliydi biliyordum 
suskun sessizliğinde kopup 
varlığımda var olan senin sınır boylarını 
yönde dört taraf her yerden saran 
senden başka ilgilendiği 
ilgilendirdiği olmayan 
bütün duygu değer ve yargılarını 
şiddeti henüz yer yüzünde vuku bulmamış 
ölçeği duyulmamış deprem ve artçıları acımasızlığıyla 
hallaç pamuğu gibi saçarak dağıtıp 
parçalayıp param parça ederek 
bülbül ötmez viran bağlara dönderip 
çöl bataklığına benzeteceği 
güneşin çıplaklığındaki gölgesiz 
çaresiz kum taneciklerini 
temmuz sonu ağustos başı 
ikisinin ara zamanındaki 
güneş sıcaklığının yakışı gibi yakacağı 

kölecioğlunu dermana derdi muhtaç 
hale getireceği 
duygularını hislerini bütün düşlerini 
azraili olup öldüreceği 
hasret mezarlığına özlemleriyle birlikte 
kefensiz gömeceği 
şahin olup güvercini baykuş olup serçeyi götüreceği 

Ahmet kölecioğlu 24-09-2011
( Dermana Derdi Muhtaç Oldum başlıklı yazı kölecioğlu tarafından 27.01.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.