Her ne kadar ilkbahar ve yazı sevse de insanların büyük çoğunluğu, kış mevsiminin de kendine has özellikleri ve de güzellikleri var aslında... Amiyane tabir ile ''Kış kışlığını pu...t da puş...luğunu yapacak derler.'' Üç beş senedir şehirlerimize doğru düzgün kar yağmıyor farkındaysanız... Kar rahmettir, kar berekettir, güzelliktir. Ekinlerin, tarlaların bir müddet karın altında kalması, tarlalardan güzel ürün alınmasına vesile olacaktır... Barajlarda dolacak ve susuzluk da çekilmeyecektir haliyle... Bahar da karlar erimeye başladı mı o derelerin, ırmakların coşkusu da yüreğimize ayrı bir sevinç katacaktır...


Çok geciktiniz bu sene, canlarım, sevgili kar taneleri... Çocuklarımız ve bizler, seni ve arkadaşın diğer kar tanelerini coşkuyla, hasretle, özlemle bekliyorduk... Bebelerimiz Kardan Adam yapacaktı, gözlerine kömür, burnuna havuç takacaktık, eline de bir süpürge, başına eski bir fötr şapka... Ne güzel güneş kardeşi de ayarlamıştık, gecikirdi biraz mızraklarını göndermezdi yer yüzüne...


Aaaahh kar taneleri ah ki ah! Zaten kaç senedir benim ülkeme ender geliyorsunuz... Başkent de özlüyoruz sizi... O otuz kırk sene önceki çocukluğum geliyor da aklıma; neydi be o günler diyorum... Şimdi ki gibi yirmi santim kar yağdığı zaman da okullar öyle hemen tatil olmazdı, tıpış tıpış biz giderdik okulumuza, teneffüsler de kartopu savaşı yapardık arkadaşımız zibidiler ile...


On, on beş gün sonra zaten cemreler de düşmeye başladı mı o zaman iyice yüz çevirirsiniz ülkemden ve topraklarımızdan... Ne güzeldir, ne de huzurludur kar taneleri yeryüzüne inerken nazlı nazlı... Sessizlik olur çoğu kere ki kar tanelerinin sesleri emme özelliğindendir o sessizlik, bilenler bilir... Hani güzel bir şarkıda vardı ya ''Karlaaaaar düşer, düşer düşer ağlarııııım hep ismini, hep ismini anaaaarımmm.'' diye devam eder giderdi şarkı... Belli ki hüzünlenmiş sözlerini yazan kişi, karlar yeryüzünü ziyarete gelirken...


Biz öyle çocuklukta Uludağ'a Kartalkaya'ya, Erciyes'e kayak yapmaya gidemedik, gidemezdik. Varsa yoksa eski pencere kornişleri imdadımıza yetişirdi... Onları ayağımıza bağlar sokaklarda kayak kayıyormuş gibi yapardık. Ama babamızın ağabeylerimizin yaptığı kızaklar müthişti gerçekten. Sokaklardan zırt pırt arabada geçmezdi o tarihlerde... Bütün kar taneleri bizimdi, bütün kardan adamlar kardeşimiz... Kardan Adamlarımız için, güneş çıkmasın da bir kaç gün daha yaşasınlar diye ne dualar ederdik... Bir de güvercinleri beslerdik ki balkonlarda o da ayrı bir zevkti... Ne olur bekletmeyin böyle özlem ile beyaz güzellikler... Bekliyoruz sizleri hem çocuklar hem de biz büyükler... 

( Zamanında Yağmayan Karlara Sesleniyorum başlıklı yazı AhmetZeytinci tarafından 2.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.