Uzak başlangıçlar ancak

Bir yangının duasını küllendirir

Sen/sen olamamışsındır aslında

Çarpma çarpık bir rolün içinde

Aynalara küsmüş kuş kalbin

Her çırpınışta kendine

Muhkemsin…

 

O rolü yaşa!

Bu role adaptasyon

Boynuna sevdanın kementleri asılmış

Yüz karası yalnızlığın girdabında yüzün

 

Seni sen olmaya bırakmamış

Bu kaldırım bu izbelik/

Sokak kedileri çalmış gülüşünü

Bir kadehin şuhunda dökülmüş ağzın

Zabıtalar toplamış bitli yastığını

Çürümüş acıları…

 

Sana dönecekler biliyorum

Sokak çalgıcıları/

Zaman dilencileri

Kuru ekmek ayazları

Hercai menekşe

Kuruyan dudaklar

 

Amma velakin!

İzin geçer artık bu şehirden

Ellerine iki metelik buruşturulmuş

Çocuklar gider ardından/

Dibi oyulan mevsim

Katledilmiş ağaçlar

 

Gelme teranelerini bırak artık

Sen çoktan kavuşmuşsun Mevla’ya

Bize de yer ayır oralardan çınar altı olsun

Bir kahvede okey atarız belki belli mi olur

 

Bu dünyanın içini kurtlar oydu

Yaşayan ölüler şehri/

 

Zamandan…

 

 

( Gelme Teraneleri başlıklı yazı prens tarafından 5.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.