HER  ŞEY  AİLEDE  BAŞLAR

       

Ahmet  AYAZ

Gaziantep Ekspres Gazetesi 06.02.2018

…………………………………………….

 

       Bugün bilgisayarımı önüme alıp da, ne yazayım, ne anlatayım derken, aklıma yine çocuklukta yaşadığım bir olay geldi. Bunu sizler ile paylaşmak istedim. Şimdi diyorum ki, her şey ailede başlar ve ailede de biter. Bir insanın aileden aldığı eğitim, aileden aldığı terbiye, intizam, düzen çok önemlidir. Din, namus, vatan ve millete bağlılık da, aileden gelir.  Şimdi burada çocukluk yıllarımdan bir anımı  sizlerle paylaşmak istedim. Gelecek kuşağın gençlerine bir mesaj olarak burada anlatmaya çalışacağım.

        1952 yılında olsa gerek. Çünkü ben ilk okula 1953 yılında başladım. O zaman ilkokula gitmiyordum. Muhtar çakmakları denilen bir  çakmak vardı. Benzin ile taş ile çalışırdı. O zamanlarda bu  çakmaklar şehirde 2,5  TL. köyümüze Suriye’den gelir ve . 2. TL ye de satılırdı. Ama bu 2 TL ye satılan çakmak herkeste bulunmazdı. Belirgin insanlarda bulunurdu. O zamanlar 2 TL de basit bir para değildi. Para birimi olarak piyasada demir ve  delikli 1 Kuruşluklar  vardı, 2,5 kuruşluklar vardı. Sözü biraz fazla uzattım, şimdi asıl konuya  gelelim.

       Köyümüzde Ayvaz Mamet adında bir komşumuz vardı. Bu çakmaktan bir tane çakmağı, tütün kutusunun üzerine bırakmış abdest alıyordu. Ben bu çakmağı alıp cebime koydum. Daha sonra rahmetli anneme, “Ben bir tane çakmak buldum” diyerek yaklaştım. Büyük bir heyecan ve sevinç ile. Annem beri gel diye elleri ile bana  işaret etti. Ben  anneme yaklaşıp da, çakmağı uzattığım da, annem elimin içindeki  çakmak ile birlikte elimi sıkıca ve kıracakmış gibi acıtarak tuttuktan sonra, bana iki tokat vurdu. Sonra sordu. Ama elimi bırakmıyor. “Bu çakmak Ayvaz Mamedin tütün kutusunun üzerinde duruyordu. Ben az önce  oradan  geçerken gördüm. Eşek oğlu  eşek.” Deyip de,  suratıma bir tokat daha patlattıktan sonra “Akşam baban ile hesaplaşırsınız. Haydi bakalım  bu çakmağı aldığın yere indir” Dedi. Ben çakmağı kimse görmeden gittim ve tütün kutusunun üzerine bıraktım. Ama akşamı düşünüyorum. Rahmetli babam ile nasıl hesaplaşacağız diye.

       Akşam oldu, ben korkaraktan yemek sofrasına oturdum.  Ama, ne annemin yüzüne bakabiliyorum, ne de babamın. Yemeğimi yedim, yemek sofrasından kalktım. Bana bir şey diyen olmadı. Annem, bu olayı babama anlattı mı? Anlatmadı mı? Hala bilmiyorum. Fakat biz,  birisi kız olmak üzere 6 kardeşiz. En büyükleri de benim. Ben bütün kardeşlerime bu olayı anlattım ve hırsızlığın çok kötü bir şey olduğundan söz  ettim.

       Saygıdeğer okurlarım. O zaman rahmetli annem bana bir aferin çekseydi, bir de yüzüme gülücük atsaydı, durum nasıl olurdu?. Ben bütün kardeşlerime annemin bana aferin çektiğini  ve gülücükler atıp sevindiğini anlatıp, bütün kardeşlerimi hırsızlığa özendirmez miydim. İşte bu sebeptendir ki, Ben, her şey ailede başlar ve ailede biter diyorum. Tıpkı Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün dediği gibi. Gazi Mustafa kemal Atatürk,  “Sağlam kafa , sağlam vücutta bulunur”.Diyor.  Baş sağlam olursa, ayak sağlam yerlerde gezer.  Sağlam ve sağlıklı işler yapar.  Kötü işlerden  uzak durur.

        Bu günlük de bu kadar; Beni unutmayın, gelecek sohbet köşemde sizler ile yeniden buluşalım. En güzel ve mutluluk dolu günler hep ve hepimizin olsun diyorum. Hoşça ve dostça kalınız.

 

       

( Her Şey Ailede Başlar başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 6.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.