En son ellerimi tanıdım, en ilk avuçlarımı.


...

Bir tek şiirlerim kaldı kendime 
bir demet  kâğıt 
yüz'e  yakın d'okunacak kitap 
oysa ne çok yakındı yüzüme hayat 
bir tek mürekkebim kaldı kendime 
onuda oluk oluk hüzünler alacak

saksıda çiçeklerim 
plakta ömrümün nakaratı  kaldı
sahi nasıl biliyor ahvalimi bu şarkılar
nasıl dökülüyor ayaklarımın dibine bulut grisi yorgunluğum
ve nasıl uçup duruyor mutsuzluklar 

ah anne 
var mıdır sence tekrarı yaşamın 
varsa yeminle seni yaşatacağım 
kendimi nefesinin tınısına iliştirip
ömrüne ölümsüzlük nakışlayacağım
hiç uyumadan 
uyursam geceler alır seni 
seni sabahın kanlı ellerine bırakmayacağım.

Bir tek sessizliğin kaldı  gidişinden 
ağaran cuma sabahının akı saçlarımda 
bir tek harfleri kaldı yazgımın
hepsi yaşandı ve gitti
selasını hangi güftede verirler bilmiyorum ayrılıkların 
vedaların güftesi küflü oluyor anne 

çilli tavuğun,  kızıl şalın
kedilerin sütünü unutuyoruz sen olmayınca 
biliyorum günah anne dilsiz hepsi de 
onları sütsüz bırakmak kadar 
sensiz kalmak da gün'âh anne 
tövbesini de öğret bana  bunların 
bir tek sabrım kaldı
başım sağ 
kâlbim firari yitirdiklerimde. 

Bedenimde bir tek soluk 
depozitolu bir tek nefes 
göğsümün yorgun kafesinde 
yaralı bir kuş kaldı
hadi gel
azat et anne..



8Şubat18 
Z. Nâr 
( Sirayetname.. başlıklı yazı Nar-ı Çiçek tarafından 8.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.