Bir dövme armağan edebilirim şiire
Şehidiyim ne de olsa şehrin
Ucube varlığında nankör yetilerin
Azılı katiliyim
İç sesimin.
Amansız sarkan ipinde gök kubbenin
Ansızın şakıyan dilinde ön sözü
Yine mesnetsiz bir şarkıdan hallice
Ben hayli darmadağın
Yine de edebimim mahareti bunca
suskunluğum.
Şifresinde saklı ölüm, hayatın
Genlerin de manifestosu
Yazılmaya aday her şiir ve hikâye.
Öykündüğüm minvalde
Katıksız bir hüzün
Oysaki söz verdim anneme henüz dün:
Çıtkırıldım bir fani olmayı ben
dilemedim
Hele ki bakir acıların meftunu
Bir gölge olmayı.
Hibe filan da etmedim dünümü
Katmerli bir sızıda
Yanık kelamın da hangi
Kopuk teliyse
Evet, söz verdim Tanrıya:
Hem de dünden önce
Daha annemin rahmine düşmeden
Üstelik babam filan da yoktu cihanda.
Ben kuru kafama
Bir darbeden meal yüklendiğim
Bir minvalde başlamadan sonlandığım.
Teyit ediyorum öldüğümü:
Doğmama çok zaman var yine
Tanrı katında
Hele ki okumayı unuttuğum hutbelerde
Cebbar varlığıma
Kanat takan bir melekten çaldığım
saflığı
Islatırken gözyaşlarımla
Hangi yükümlülüğü tehir etsem de
Gülümsediğim kadar
Ağlamayı da sineye çeksem.
Gitsem de bir
Kalmak zaten olmadı seçimim
Hele ki hiç gelmediğimi
Kime inkâr edebilirim?
Görülmediğime kani bir deli
Kaynadıkça için için bu bedbin benlik
Kaydığım şu eksende
Varsın gerçekleşmesin tek muradım,
Varsın
Bir heceden öte
Bir de tanı koysalar
İçimdeki soluksuz aşka.