hep ertesiydim

 





 

içimdeki her bağ bozumunda

türkü tüttüren köylü dudaklara hep takılı kalırdı çocukluğum

mahzenlere yatırdığım tüm kızıl şarapların efendisiydi gençliğim

 


sizin anlayacağınız

bir zamanlar siyahı katık ettiğim

çok ça kırmızı çok ça da maviydim…

 


annem her mevsim bahardı

babam inadına kış

ben ise hep güz ertesiydim

 


takvimlerden düşen son bir yaprak

ve bu yaprağa sarılı güz yaşıydım

 


aklım bulanıktı

üzerime dar geliyordu olmayan  cennetim

dualarım kayıptı şeytana uyan nefesim  gibi

ve ruhuma çarpan her  yalnızlık senfonisinde

bedenime biraz daha oturuyordu cehennem

 


mavi saçlı bir bataklık kızıydı içimdeki kemirgen

boğazımda yutkunamadığım balık pulları hala asılı

çok susadım

yanıyor içimdeki kumsallar

en tuzlusundan serin beyaz saçlı lacivert yalnızlığımı getirin bana

 


ya da söyleyin şiir perime

en demlisinden derin bir şiir gömsün kuruyan nefesime

beni bana anlatan

 


ey aşk

bakma dilsiz bir mezar taşı gibi durduğuma

ben üzerime atılan her kürek toprakta

bir sen daha gömdüm içimdeki duasız çığlıklara

 


sende at kendini  artık gecenin zifirine

mahkumların salya saçak kolları açık seni beklemekte

 


bil ki

seni öldürdüğüm her düşün de

sabrımın üzerine yıkılan bütün şafakların da doğmayan güneş ertesiydim bir zamanlar…

 






 

ilhanaşıcıaralıkikibinonbeş

 

 


( Hep Ertesiydim başlıklı yazı ilhanaşıcı tarafından 12.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.