KÜLTÜR VE EDEBİYATTAN BİR ANI

                           

     Ahmet AYAZ

Gaziantep Ekspres Gazetesi 13 Şubat 2018

……………………………………………

 

                 Güne günaydın demeden önce sizlere  bir merhaba demek istedim. Saygıdeğer okurlarım; Geçmişteki güzellikleri, geçmişteki dostlukları, arkadaşlıkları, hatırlamak yazmak o kadar hoşuma gidiyor ki; Anlatılır gibi değil. 1992 yılında olsa gerek. Gaziantep İl Sosyal Hizmetler Müdürlüğünde Şef olarak çalışırken, İl Müdür yardımcılığı görevini de yürütmekte idim.  Bu sırada Rahmetli Mehmet Sağlamın yayımlamış olduğu Yöre Dergisine yazı yazıyorum, Fahri Anlaroğlu’nun yayınlamış olduğu Hedef Gazetesine de “Merdivenbaşı” adı altında Kültür Sanat ve edebiyat sayfası çıkarıyorum.. İş Yerim Valilik Binasının  4. Katında.

       Bir gün aniden bir telefon geldi. Telefonu açtığımda Rahmetli Abdullah Özer. “Ahmet Bey; Bu Behiye Köksel Hocanın babası Fuat Kökselin Avukat olduğunu biliyormuydun?” Diyor. Ben, evet biliyorum. Dedikten sonra, “Behiye Köksel Hocanın şiirlerini izinsiz olarak gazetede çıkarmış olduğun merdivenbaşı sanat sayfasında yayınladığın için hakkında dava açmış. Şimdi burada yanımızda seni bekliyor. Gelebilir misiniz” Diyor. Ben bir heyecan içinde masamdan kalkıp, Şehitler abidesinin karşısındaki Yöre  Dergisinin ofisine geliyorum. Kendi kendime de “Ben bu şiirleri Behiye Köksel Hocadan aldım” diyorum.

        Geldim gelmeye ama orada kimleri görüyorum?. Rahmetli  Cemil Cahit Güzelbey, Mehmet Sağlam Beyin masasına oturmuş, benim bir araştırma yazımı incelemeye  almışlar. Cemil Bey “Yaho şu Ahmet Ayaz Beyi bari buraya çağıralım da, birlikte bir çay içelim. Yeri buraya  yakın demiş. Ben de gelince yazdığım yazının güzel ve bir yerlerden alıntı olmadığını, ayrıca yazının yayımlanmasını söyledi. Mehmet Sağlam Yöre Dergisinde yazı yayımlarken, hani derler ya kılı kırka yarar. Aynen öyleydi. Kılı  kırka yarardı, ondan sonra o yazıyı yayına kordu. Bir yazıda düzeltme görse,  hemen kendi başına o  yazıyı düzeltmeye  gitmezdi. Acaba anlaşılmayan bir  şey mi var diye, yazının yazarını arardı telefonla. O yazı  için gerekeni  yazarıyla görüştükten sonra yapardı. Rahmetli sağlam, o kadar  hassastı ki, dergideki bir tek yanlış için, kuşe kağıda basılmış 1000 adet dergiyi yaktığını duymuştum,

       Bugün burada sözünü ettiğim kişiler hakkın rahmetine kavuştular. Allah kalan dost ve ahbaplarımıza sağlık ve afiyetler versin diyorum. Bir de  konuyu şiir ile açtıksa, son yazdıklarımdan, aşağıya iki adet  hece  şiirimi alıyorum. Bu şiirlerimi sizler ile paylaşalım diyorum. Ne dersiniz? Sözü şiirle de tamamlamış oluruz.

 

SORU İŞARETİ

Düşündüm de, çözemedim bu ilmi;

Her şey Allahtan mı?  kuldan mı gelir?

Bir garip insana, zalimin zulmü;

Kader yazısı mı?  kuldan mı gelir?

Hakk için dökülür gözümden yaşlar,

Hep Hakkın önünde eğilir başlar.

Müminin başına atılan taşlar,

Kader yazısı mı?  kuldan mı gelir

...

Damlayım, akarım koca ummana;

Ummandan içerim hep kana kana.

Bir zalim hiç yere  kıyarsa  cana,

Kader yazısı mı?  kuldan mı gelir?

Ayaz’ım;  Hakk  yolda doğruyu ara;

Göçüp gideceksin gelince sıra.

Cahilin eliyle  açılan yara,

Kader yazısı mı?  kuldan mı gelir?

Ahmet AYAZ

 

 

KENDİ  KENDİME

Ayaz Apartmanda, bir küçük evde;

Okurum, yazarım, kendi kendime.

Bulunmaz  yüreğim, belki bir devde;

Gezerim, tozarım, kendi  kendime.

Yunusun suyunda, yıkandı özüm;

Beyaz kağıtlarda , okunur tezim.

Eğer  ikbalime, geçerse sözüm;

Deryada yüzerim, kendi kendime.

Dinle beni hele, ey aziz dostum;

Çalıda, çırpıda, delindi  postum.

Talihi  bir kıldan,  ipliğe astım;

Oturup,  sızarım,  kendi kendime.

Ayazım ben, karakışın beynine;

Yaman  düştüm, senelerin  koynuna.

Ankara’da,  adaletin  boynuna;

İnciler dizerim, kendi kendime.

Ahmet AYAZ

 

( Kültür Ve Edebiyattan Bir Anı başlıklı yazı Ahmet AYAZ tarafından 12.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.