TÜRKÝYE’NÝN SAVAÞLA ÝMTÝHANI

Türkiye’nin terör örgütlerini temizlemek amacýyla Afrin’e müdahalesi, bazý þer gücü ittifaklarýnýn ortaya çýkmasýný saðladý.  

Görüyorsunuz ABD’den Fransa’ya, Almanya’dan Ýngiltere’ye, Rusya’dan Ýsrail’e kadar, hepsi karþýmýzda yer alýverdi. Güya hepsi de terörizme ve teröre karþý.

Bunlarýn içinde sadece Rusya’yla Ýdlip ve Afrin’le ilgili sýnýrlý bir mutabakat saðlanabildi, hepsi o kadar. O da caný sýkýldýðýnda hava sahasýný kapatýyorum diyor, kapatýyor, açýyorum diyor açýyor. Sanki Suriye kendi topraklarýymýþ gibi.

Ýþin en tehlikeli olaný ise, ABD ve Rusya’nýn, arka planda Türkiye’nin aleyhine bazý tasarruflarda bulunabilme ihtimalidir.

AB ve Ýsrail’in ise, Türkiye’nin baþýna büyük çoraplar örmek için sinsi ve tehlikeli bazý giriþimlerde bulunmalarý da çok büyük bir ihtimal dâhilindedir.

Bölgemizdeki yangýnýn daha da büyütülmesi, Türkiye’nin topyekûn bir savaþýn içine çekilmesi de bunlardan biridir. Buna da hazýrlýklý olmak gerekir. Adeta Türkiye savaþla imtihan ediliyor.

Defalarca yazdýk. Bölgemizde savaþ çýkaranlarýn bölgelerine savaþý taþýmadýkça, bölgemize huzur vermeyeceklerdir.

Rusya’yla Türkiye’nin Ýdlip ve Afrin konusunda kýsmi olarak anlaþtýðý görünse de, Rusya’ya hiçbir zaman güvenilmeyeceði unutulmamalýdýr. Bunun dýþýnda Rusya’yla, sýnýrlarýmýz boyunca bazý bölgelerde her an karþý karþýya gelinmesi de sürpriz olmaz.

Çünkü atalarýmýzýn Rusya’yla ilgili tarihte þöyle bir tespiti vardýr. “Ruslarla yapýlan anlaþmalar, anlaþma belgelerinin yere düþmesine ya da düþürülmesine kadardýr” demiþlerdir. Onun için çok dikkatli olmak gerekir. Ýstedikleri anda, yapýlan mutabakat veya anlaþmalarýn belgelerini yere düþürebilirler.

Rus lider Putin uçak krizinden sonra; “Sonuçlarý çok ciddi olacak” demiþti.

Yine bir Rus gazetesi þöyle yazmýþtý. “Türkiye Rusya’yý sýrtýndan vurdu. Rusya bu iþi sonuçsuz býrakmayacak.”(Vedomosti gazetesi). 

Bazý Rus yetkililerin ise, “uygun zamanda ve bizim uygun gördüðümüz biçimde gerekli cevap verilecektir” manasýna gelen sözlerinin akýldan çýkarýlmamasý gerekir.

Türkiye’ye karþý,  ABD, AB ve Ýsrail’in her an çok tehlikeli adýmlar atabilecekleri de gözden uzak tutulmamalýdýr. Hatta Afrin’de DEAÞ’a benzer batý destekli, batý katýlýmlý ve batý kontrollü bir terör yapýlanmasýyla bile karþý karþýya kalýnabilir.

Adý geçen ülkelerle Türkiye’nin çýkarlarý, bölgemizde ve hatta dünyada tarih boyunca hiçbir þekilde uyuþmamýþtýr.

Çünkü bu ülkeler sömürgeci ve emperyalist ülkelerdir. Bunlar aç gözlüdür. Dinleri imanlarý paradýr, menfaattir. Çýkarlarý için yapamayacaklarý saldýrý, eylem ve tuzak yoktur. Ne dostluklarýna, ne sözlerine ne de müttefikliklerine güvenilir. Yaþadýðýmýz bu günlerde bunlarý daha iyi anlamýþ olmalýyýz.

ABD’nin PKK/PYD terör örgütlerine açýktan verdiði desteði görüyorsunuz. Bu pozisyon ne müttefikliðe, ne dostluða, ne de ciddi bir devlet görüntüsüne yakýþýyor.

Onun için ABD derhal TBMM de alýnacak bir kararla teröre destek veren ülkeler listesine alýnmalýdýr. Gecikilirse, ABD kongresinde ayný þeyi Türkiye’ye karþý yaparlarsa þaþýrmayýn.

 Onun için her alanda, özellikle silah teknolojisi ve sanayisi alanýnda, kendi göbeðinizi kendinizin kesebileceði bir seviyeye acilen gelinmek zorundadýr. Kurt’un boynunun kalýn olmasý misali.

En kýsa zamanda en az on bin kilometre menzilli balistik füzeleri ve de nükleer denemeleri gerçekleþtirmekten baþka çare yoktur. Eðer bunu küçük ve fakir bir ülke olan Kuzey Kore gerçekleþtirebiliyorsa, hiçbir güç de bunu engelleyemiyorsa, Türkiye bunu niye gerçekleþtiremesin.

Aksi takdirde ebedi vatanýmýz olan Anadolu’da, Türk milletine huzur vermeyeceklerdir, vermiyorlar da.

Sözün özü, Türkiye’nin birliðini güçlendirmekten, zenginleþmekten ve her alanda güçlü olmaktan baþka çaresi yoktur.