Kendine susuyormuş gibiLokma lokma çığlık taşıyordu turnalar
Kubbesi yaldızlı aksalara..
Ayın şavkı düşerken makamı Hicaz'a
Çatırdayarak yanıyordu hayaller
Yalnızlık denen sobada..
Bu minvalde dedi yakarış başka
Ruhunda kahpe öpüşler saklayan yabana
Elinde kırık bir yürek çalıyordu
Benzerdi telleri kopmuş sazla.
Sevda kulplu kadehlerde
Şerefine kalkıyordu duman altı masalarda
Hızlanmıştı sahneler
Altına not düşülmüş fotoğraflarla
Cibilliyetsiz mısralardan
Yuvalananlar vardı yanak çukurlarına
Öfkesini kurcalayan bakışları titriyordu
Gözgözeyken
Bayram sabahı bir çocukla
Dışarıda;
Künyesini takmayı unutmuş bir hava
Kimliğini kaybetmiş siyahla
Boğuşuyordu gövdeyle kafa
Camekanın kör noktasında
Bilinmezlik denen ufukta
Her variant temelsizdi
Sevdaya meyilsiz varsayımlar
Ötelerden sürgün mülteciydi
Sevda kulplu kadehlerden
Yorulmuştu dudaklar,
Dağılıyordu yorgun duman
Açılıp kapandıkça kapılar
Ümit Seyhan
(
Sevda Kulplu Kadehler başlıklı yazı
Ümit Seyhan tarafından
17.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.