Dünyaya gözlerini açmış minik bir yavru bu,  insan yavrusu...

Acıkınca ağlamaktan ve uyumaktan başka derdi, tasası olmayan bir bebek.

Verirsek sütünü içecek, emecek annesini. Alt bakımını yaparsak mışıl mışıl uyuyacak...

Dünyadan habersiz,  hayatı algılamaktan uzak ve yaşamı için büyüklerine mecbur bir zavallı aslında... 

Tanısaydı dünyayı, algılayabilseydi yaşamı gelir miydi aramıza?

Büyüklerinin kirlettiği dünyaya neden gelsinler di?

Menfaat çarkı içinde öğütülmeyi göze alabilirler miydi?

Çocuklara yapılan kıyım ve tecavüzleri görebilselerdi dünyaya gelmek için yine de ısrar ederler miydi?

Çocuklarımızı,

Ve onların çocuklarının yarınlarını düşündükçe içim titriyor, ürperiyorum açıkçası...

Bugün arabalarıyla, bebekleriyle oynayan mutlu görünen  çocuklarımız, torunlarımız...

Göz bebeklerine baktığımız, saçının teline kıyamadığımız sevgili küçüklerimiz...

Tertemiz masumlarımız,

Sizlere nasıl bir dünya, nasıl bir ülke bırakıyoruz?

Dilerim sizler, fitne ve fesatlıklarla, yalanla-dolanla ve ali cengiz oyunları cambazlıklarla tanışmazsınız.

Torunları olan bir kişi olarak (şu an) akan gözyaşlarım duyarlılığımın  şahidi...

Siz küçükler büyüyünce, ilerde biz büyükleri muhtemeldir ki, lanetle anacaksınız,

Çünkü bu günlerden çok daha kötü günlerde yaşam savaşları vereceksiniz,

Mücadeleli yaşam yoluna  çıkmakta olan sevgili küçükler,

Gazanız mübarek ola...

Selam ve sevgilerle,

Yurdagül Alkan.

 

 

( Çocuklarımız Ve Onların Çocukları başlıklı yazı Gülalkan tarafından 19.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.