Sizi Anlatmak...


Gördük ki ömrümüz birkaç solukmuş,     

Verdik de, almağa zaman kalmadı.

Ele gelen derya, bize olukmuş,

Bizim delik kazan, asla dolmadı.


Hayırsız zamanda geldik dünyaya,

Gelenler gideni hergün arattı.

Kimi uçtu gitti vardı Konya'ya,

Şükür, Allah bizi yaya yarattı.


Çekirdeksiz diye aldık üzümü,

İzmir'in bağları gözümden düştü.

Sanki salkımları bağın bozumu,

Her bir çekirdeğe sinek üşüştü.


Adana Kebabı başımın tâcı,

Ya Afyon kaymağı, Manda'nın özü.

Lezzeti aratmaz mide ilacı,

Manda'lar sır oldu, anılmaz sözü.


Baklava'dan geçmez Antep uşağı,

Malatya Kaysı'sı bal mı, şeker mi?

Belini saramaz acem kuşağı,

Yel vurur da meyvesini döker mi?


"Ankara'da yedik taze meyvayı"

Mersin Tantuni'si gönül yoldaşı.

"Boşa çiğnemişiz yalan dünyayı"

Üstüne Şalgam'ı mideye aşı.


Trabzon'un ekmeği, tereyağları,

Rize yaylaları değer anmağa.

Ak, Karadeniz'in yüce dağları,

Ömrüm yeter mi ki hep anlatmağa?


Özrüm büyük yazmadığım yerlere,

Edirne'den Kars'a, Hatay'a kadar.

Selam olsun nöbetteki erlere,

Yürek vurgunları Kerkük'te atar...


10.12.2017

Fatih-İST.


Enver Özçağlayan




 

( Sizi Anlatmak... başlıklı yazı Aksakal tarafından 19.02.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.