Biz Bitkoyin diye yazıyoruz da orijinal yazılışı aslında ''Bitcoin'' diye
yazılıyor... ''Bitcoin, her yerde herkese anında ödeme imkanı sunan, merkezi
olmayan dijital kripto paradır. Satoshi Nakamoto tarafından yaratılmıştır ve
2009 yılından bu yana sanal dünyada dolaşımdadır. Bitcoinler satın alınabilir,
satılabilir ve diğer para birimleriyle takas edilebilirler. Bitcoin kabul
edilebilir bir seviyede gizlilik ve anonimlik sağlar. Bitcoin kullanıcıları
gizli anahtarlarıyla bitcoin ağındaki işlemlerinin sahipliğini ispatlar ve
kendilerine ait değeri harcayabilir, yeni sahibine transfer edebilirler.''
Sanal para çılgınlığı devam ediyor. Biz henüz yeşil olanlarına ya da başka
renkte olanlarına pek ulaşamadık, millet sanal ve de banal paralar ile kimi
zaman servetine servet katlıyor kimi zaman da sıfırı tüketme yolunda hızla
ilerliyor...
''Yaptığı emlak yatırımlarıyla sürekli gündeme gelen Emrah dijital alanda da
yatırım yapmaya başladı. Twitter ve Facebook'tan hisse alan Emrah'ın, konser ve
reklam teklifleri karşılığında firmalardan ücret olarak Bitcoin istediği
öğrenildi.'' Bu da uyanık sanatçılardan...
İnternet de ki açıklamalar çok ilginç. Bitcoin daha mini mini bebe dokuz
yaşındaymış. Anca ilkokul bebesi yaşında... Daha büyüyecek serpilecek,
amcaları, teyzeleri... Delikanlı olacak, ancak daha önce mortu çekmezse...
Birilerinin kafasını tavana vurduracak, birilerini de canından bezdirecek...
Tabi ki içinde emek ve alınteri olmayan bir maddiyat... Rantiyeciler pek de bir
severler böyle ekonomik varlıkları... Ayağını uzat, televizyonun karşısına geç,
kahveni ve sigaranı yudumlarken paran para kazansın, bitin kanlansın...
Hayır, bu sanal paranın içinde ''Bit'' geçiyor diye de bitler alınmasınlar... O
da gelmiyor değil aklıma... Bitler şimdi alınıp bu sanal para Bitcoin'e dava
açıyorlarmış Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine diyecektim ama bitler insan değil
ki... Hoş bizim içimizde de var insan olmayanlar... Belki de Lahey Adalet
Divanına mı giderler, kim bilir? ''Bizim ismimizi bizden izinsiz Coin diye bir
paranın önüne getirmişler, bizi de rencide etmişler.'' der mi derler bu hınzır
bitler...
Ulan Satoshi Nakamato, nereden icat ettin oğlum böyle sanal manal ve de banal
para... Biz gerçeklerini, kağıttan ve demirden olanlarını bile bulamıyoruz, sen
tuttun bir de bu bitli parayı başımıza sardın... ''Yarın devlet de tutup emekli
maaşlarınızı Bitcoin ile ödeyeceğiz ya alırsınız ya alırsınız, almazsanız siz
bilirsiniz.'' derse biz ne halt edeceğiz. abisi...
Biz saf vatandaşlar pek de bilmiyoruz bu bitli parayı... Pardon bitli para mı
dedim? Bitcoin diyecektim işte canım, siz anlayın. Lokantaya gittik de yemek
yedik, hesap geldi, hesabı ödedik, bahşişe paramız kalmadı, bahşişi Bitcoin ile
ödeyebilir miyiz? Ya da mahalle bakkalına çocuğumuzu gönderdik, iki yumurta,
sigara, ekmek, kaşar peyniri aldırdık da ''Bakkal amca yaz bunu deftere ama
Bitcoin olarak.'' diyebilecek miyiz? Bakkal da bize dönüp ''Yumurta, kaşar ile
ekmeği yazarım da tekel maddelerinde Bitcoin geçmiyor.'' diyebilir... Bir
düğüne gittik farz edin, ilerleyen saatlerde sahneye dansöz çıktı, dansözün
sütyenlerinin arasına ya da alnına, Bitcoin yapıştırma imkanımız olur mu? Veya
dansöz abla ''Hadi len oradan ben sanal manal bilmem, Türk Lirası ile gel
karşıma.'' der mi der...
''Bitcoin'in değeri BTCTurk gibi bağımsız borsalar üzerinde tamamen arz talep
ilişkisi ile belirlenir. Bitcoin bir şirket ya da kurum değildir. Bitcoin açık
bir teknolojidir ve herkes herhangi bir engelleme olmadan katılabilir,
kullanabilir ya da iştirak edebilir.'' Bu bilgiyi de yine sizin ile
paylaşalım... Çok fazla da Bitcoin alırsanız insanı kaşındırıyormuş da
söyleyeyim. ''Ne alaka yahu?'' diye hemen soru soracağınızı da bildiğim için,
cevabı da ben de hemen hazır. ''İçinde bitler var ya arkadaşım onlar hatır
hutur sizi kaşındırıyor.'' Alın bir bit, pire ilacı, sıkın vücudunuzun her
tarafına... Şaka şaka yahu sakın yapmayın bana uyup da...