Kuşandım muhabbet ve ahde vefa kemerini,
Sevgiyle deleceğim husumet mermerini.
Allah ta sever sevgiyi düstur edeni,
Boşuna yaratmamıştır bu bedeni.
Sevgi suyuyla yoğrulmalı hamurlar,
Çabuk temizlenmeli kini barındıran çamurlar.
Arındırılmalı birer-birer bahçeler dikenlerden,
Allah razı olur sevgi tohumlarını ekenlerden.
Gül dik ki her taraf mis gibi gül koksun,
Böyle değilsen gözümde sanki sen yoksun.
Güneş gibi etrafına ışık saçmalısın,
Habis ruhlulardan son sürat kaçmalısın.
Yüreğin olsa bile süzgeç gibi delik-delik,
Arayıp bulmalısın insan gibi insanı fellik-fellik.
Bu yollar güzeldir ulaştırır insanı hedefine,
Sevgiyle, muhabbet nakşedilir insanlık sedefine.
Yüce Mevla’dır ana rahminde kaderimizi yazan,
Şükretmeyendir en nankör ve en çok azan.
Rıza göstermek lazım, Allah tan gelen her şeye!
Sevgi abidesini dikmek lazım her köşeye!
Hayranım namahreme bakmayan gözlere,
Aşığım insanı çirkinliklerden uzak tutan sözlere.
Tanımak için bir insanı onunla yapılmalı ticaret,
Cennetlik bir insanı cehennemlik eder hakaret. 
Kabirde açılır cennete büyük bir pencere,
Helal kazançlarla kaynarsa tencere.
İnsan için terbiyeli evlat en büyük mirastır,
En büyük zenginlik sıhhatli alınıp verilen nefestir. 
Aslanların yataklarında tilkiler çok rahat yatıyor,
İnsanlık gemisi durgun ve sakin sularda batıyor.
Güzelim tebessümler yok artık suratlarda,
Mutluluğu tadamıyorlar gerçekleşen muratlarda. 
Sevinç gözyaşları unutulmuş herkes hüzünlü,
Çirkinliklerle köşe dönülerek olunuyor ünlü.
Yaralara merhem yerine tuz biber dökülüyor,
Estetik uğruna mercan dişler birer-birer sökülüyor.
İnsanımız kan kaybediyor sonumuz ne olacak bilinmez,
Atalarımızın yaptığı kahramanlıklar yazılıdır silinmez.
Ceddimiz bellidir anlatmaya hiç gerek yok,
Anlatmakla bitmez zira örnekleri sayılamayacak kadar çok.
Bizden istenen şudur ivedilikle, aklımızı başımıza devşirmek,
Kendimizi her alanda en faydalı bilimlerle geliştirmek.
Çorak arazilere bile sevgi fidanlarını ekip yetiştirmektir.

Güneşte yürürken gölgen olur serinletir seni,
Onunla sıvazlanan başlar yaratana sevdirir seni.
Karşılığını görürsün er veya geç sabırla bekle,
Doldur ceplerine tıka basa merhameti de ekle.
Bu işin karşılığında kazanmak vardır cenneti,
Bir insanlık görevidir olmaz olamaz mihneti.
Her şey onunla daha güzel daha tatlı ve anlamlı,
Onun olmadığı yerlerde insanlar çok daha gamlı.
Ferhat bu uğurda yalçın kayalı dağları deldi,
İmansızlar bile güle oynaya imana hemen geldi.
Ondan mahrum yaşayanlar temmuz sıcağında bile donar,
Güllerine şakıyan bülbül yerine saksağanlar konar.
Sert yataklarda bile mışıl-mışıl huzurlu yatırır,
Muhammedi gül kokularına günde birkaç kez batırır.
Güneşi, ayı, yıldızları bile kıskandırır,
En güzel yemeklerin suyuna ekmeği bandırır.
Canan olur insana başkasını hiç aratmaz,
Hiçbir canlıyı Allah tan başka kimse yaratmaz.
O çok kutsaldır pazarlarda, mağazalarda satılmaz,
Yerleşirse gönüllere kolay-kolay sökülüp atılmaz.
Onun yeşermediği yerlerde sular akar bulanık,
Bunun ispatı için gösterilir yüzlerce, binlerce tanık.
Huzurun, barışın, mutluluğun en kıymetli anahtarıdır,
En güzel mahlûklardan biride balını yapan arıdır.
Onunla çok muhteşem köprüler kurulur canlılar arasında,
En etkili merhemdir gönül yarasında.
Onun pınarlarından içmeyenlerin yürekleri olur yanık,
Hayat mahkemelerinde yargılanırlar her zaman sanık.
Mutlu olmak isteyenlere olsun bu bir çağrı,
Bu yola kim baş koyarsa bulunmaz bedeninde ağrı.
O, tebessümü, kucaklaşmayı, tokalaşmayı gerektirir,
Her zaman hedefe isabet etmez bazen sektirir.
O kaynaktır binlerce şarkı türkü bestelerine,
Bir başka anlam katar gül ve çiçek destelerine.
Güneş gibi ısıtır, ay gibi aydınlatır, yıldızlar gibi süsler,
Kardeşlik duygularını pekiştirir, barışır birbirleriyle küsler.
Sarp kayalıklardan yollar açar misafir eder gönüllerde,
Şakımalar daha iştiyaklı, daha şevkli olur bülbüllerde.

Sevgi yolunda yürümek şarttır yavaş yavaş,
O kalkan yapılmalı, yüreklice edilmeli savaş.
Lisan-ı hal ile örnek olmalı hayatın her safhasında,
Kana kana sevgi içilmeli en büyük su tasında.
Kan ile birlikte dolaşmalı şah damarında,
Güller yeşerir sevginin her şamarında.
Hüküm sürmeli her daim onun muhteşem kokusu,
Yamalı olmamalı, o yolun yolcularının sakosu.
Sevginin, muhabbetin fedaisi olmak kolay değildir,
Aksini düşünenler vallahi iki cihanda da sefildir.
İşin kolayına kaçılmadan inşa edilmeli sevgi duvarları,
Çocuklar onunla emzirilip büyütülmeli ki yırtılmasın arları.
O konuda yazılmış kitapların, hepsi okunmalı sabırla,
Varılmaz menzile hiçbir zaman, kaba ve zorbaca tavırla.
Onunla tartılmalı, onunla biçilmeli, söylenecek laflar,
Ziyadeleşmeli her geçen gün o zihniyetteki kafalar.
Onun temeli üzerine kurulmalı en şatafatlı binalar,
Bundan böyle kopmasın bağlar ve de ağlamsın analar.
O, insan hayatında, olmazsa olmazlardandır,
Tüm kavga ve çekişmeler, kin ve nefretler onun yokluğundandır.
O büyümez, gelişmez, fayda vermez, yapay ortamlarda,
Sıcak yaz günlerinde daha bir huzurlu yatılır damlarda.
Nakşedilmişse beyinlere, yüreklere, büyüklere saygı duyulur,
Yapılanların karşılığı yalnız ve yalnız Allah’tan umulur.
Onu düstur edinen, iğneyle kuyu kazar milim milim,
Gönülleri rencide etmez hiç kimse etseler bile dilim dilim.
Aklıselim düşünenin su gibi hava gibi ihtiyacı vardır ona,
Güvenmesin hiç kimse şanına, şöhretine, varlığına! 
Onunla kalem her şeyi daha güzel ve anlamlı yazar,
Hararetleri dindirircesine içilmemişse, insanlar azdıkça azar.
İnsanlık kalır karanlıklarda, ışıklar sinsice söner,
Kötülükler bırakmaz insanın peşini, akıl baştan döner.
Canlılar onunla daha mutlu, mekânlar onunla daha sıcak,
Kardeşçe, dostça, aşkla, şevkle, barışçıl duygularla açılır kucak.
Onu bilen, onun manevi lezzetini tadan, incitmez karıncayı bile,
Ömür boyu kalıcı bir tat bırakır bizi aziz de rezil de eden dile.
Güzeli gördürür, güzeli söyletir, her şeyin güzelini yaptırır,
O ihmal edilirse insanı karanlık çıkmaz sokaklara saptırır.
Bu yazdıklarımı karınca kararınca yapmaya çalışıyorum,
Bazen emin bazen de ürkek adımlarla onunla dolaşıyorum.
Onu kim hayatında mihenk taşı ve mizan etmişse, olmuştur en aziz,
Pişirip de yediği ve de yedirdiği her yemek olur çok leziz.
11-12/01/2007

 

( Sevgi Fidanları Tüm Bölümler başlıklı yazı sadeceo tarafından 6.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.