Büyü


"Hey! Paranın üstünü unuttun sersem."


Arkamdan bağıran bayan kasiyere ters bakışlar atarak geriye dönüp unuttuğum para üstünü aldım. Hafifçe ona doğru eğilerek fısıldadım.


"Bir dahakine rujunu taşırma çok kötü görünüyor."


Kasiyer anında panik yapmış eli ayağına dolanmıştı. Ben sırıta sırıta marketten ellerim dolu çıkarken hala gülüyordum. Bana sersem diyen cadaloz kasiyer dudağında ruju olmadığı halde panik yapmış gülünç duruma düşmüştü. Pekala, sersem kimmiş umarım anlamıştır.


Hala gülerek siyah Chevrolet arabama ilerledim. Bagajı açarak ellerimi kesen ağır poşetleri bagaja yerleştirdim. Bagaj kapağını kapatıp şoför koltuğuna kurularak arabamı çalıştırıp yola koyuldum.


İş yerinden iki gün izin almıştım. Dosyaları incele, toplantılara katıl, listedeki birbirine giren maddeleri düzenle.. Evet bugün bütün gün bununla uğramıştım. İşe yeni alınan bir personel listedeki kayıtları düzenlemek yerine birbirine sokmuştu. Eh, bugün girmem gereken bir toplantıya haliyle girememiştim. Neden sen yapıyorsun o işi? dediğinizi duyar gibi oldum. Personelin işe alınmasında ben vesile olmuştum çünkü. Personel yakın arkadaşımın bir akrabasıydı ve bana çok ısrar edince kıramayıp işe aldırmıştım. Ama çok sakar ve dalgın çıkmıştı. Bu yaptığı karışıklıktan ötürü patron beni sorumlu tutmuş “Derhal bu karışıklığı düzenleyeceksin. Yoksa iki günlük iznini unut” demişti. İtiraz etme lüksüm olmadığı için akşama kadar kafa patlatmıştım.


Akşam olunca da çalıştığım holdingden ayrılıp alış veriş yapmak için bir markete girmiştim. Alacaklarım çoktu hepsini arabaya kadar götürmek zor olacaktı. Aldıklarımın parasını uzattım. Fakat beynim yorgun olduğu için bir anlık dalgınlığımla para üstünü almayı unutmuşum. Kasiyerin,


"Hey! Paranın üstünü unuttun sersem." demesiyle kendime geldim. Neyse ki o cadalozu alt etmiştim.


Sonunda evimin yolu göründüğünde sevindim. Şöminemi yakacak önündeki en sevdiğim koltuğuma kurularak kitabımı okuyacaktım. Evet yaptığım plan tam olarak buydu. Ne o evime karı kız atarak alem yapacağımı mı sandınız? O halde yanıldınız. Benim o taraklarda asla bezim olmamıştır. Kitap kurduyum ben. Dünya klasikleri, Orhan Pamuk ve daha sayamadığım niceleri kütüphanemde mevcuttur.


Hayatım tek düzedir benim. Kimsem yoktur. Ailem ben çok küçükken bir kazada ölmüş. Beni bu yaşıma dedemle babaannem getirdi. Onlara çok şey borçluyum. Fakat ne yazık ki geçen yıl onları da peş peşe kaybettiğimden dolayı bu koca ev bana kalmıştı. Arada arkadaşlarım ziyaretime gelir iki lafın belini kırardık fakat onlar da gittiğinde yalnızlığım gene beni bulurdu.


Elimdeki romanda yarım saattir aynı yerde olduğumu fark edince kitap arasına belirteci koyup kapattım ve sehpanın üstüne koydum. Kafamı koltuğumun arkasına yaslayıp gözlerimi kapattığımda bir süre dinlenmeyi umuyordum ki çalan kapı ziliyle umduğum olmadı. Kalkıp çelik kapının deliğinden baktığımda postacının elinde bir kutuyla beklediğini gördüm. Kimden bana ne gibi bir posta gelmiş olabilirdi ki? Kimsem yok ki benim. Daha fazla beklemeden kapımı açtım.


"İyi günler beyefendi. Ashley Broots siz misiniz? Benim yaşlarımdaki postacı elindeki küçük bir kutu ile bana bakıyordu. Şaşkınca evet dedim.


"Şurayı imzalamanız gerekiyor." Elindeki kağıda imza atmamı bekleyen postacıya anlamsızca baktım.


"Yanlışlık oldu sanırım bu kutuyu bana gönderecek hiç kimsem yok." Adam bunun üzerine adres kağıdına tekrar baktı.


“Ashley Broots 4489 Fairview Dr # 850 Garden City, HM 89701 numaralı adres burası değil mi ?” Evet bu benim adresimdi.


"Evet burası." Ben onaylayınca kağıdı tekrar uzattı. İmzalayınca kağıdı kalemi geri verirken sordum.


"Peki bunu gönderen kim? Adam bıkkınlıkla yüzüme baktı ve olumsuzca kafa salladı.


"Bir bilgim yok beyefendi. İsterseniz şirkete gelip sorabilirsiniz.” deyip gitti.  bende elimde bir kutu ile öylece kalakaldım. Sonra da kapıyı kapatıp içeri girdim. Elimdeki paketlenmiş kutuya sanki her an patlayacakmış gibi bakıyordum. Kulağıma dayayıp hafifçe salladım. Bomba olma ihtimali yüzde kaçtı?




( Büyü başlıklı yazı Aycn_slck tarafından 12.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.