KUR'AN BİZİ GÜNCELLESİN

    Her millet tarih süreci içinde belli liderler doğurur.Bir de bu liderlerin arkadaş tayfası vardır.Bu arkadaş tayfaları liderleri anlayacak çapta değildir, olması da beklenmez.Atatürk'ün arkadaşları da Atatürk'ü hiç bir zaman anlamadı.1935, de Atatürk yatağa düşünce başta İnönü olmak üzere cumhuriyet sistemi halka bir zulüm aracı olarak kullanıldı.Belli vergilerle yoksulların elinden malları alındı ve dini tutumları yüzünden insanlara işkence edildi.Bugün bu topraklarda Atatürk'ü sevmeyen insanlar varsa bunların sebebi bu adamlardır.Bu memlekette insanları Atatürk'ten soğutan sahte Atatürkçüler, dinden soğutan da sahte dincilerdir. Bu serüven ellilere kadar böyle gitti.Ellilerden sonra iktidarlar el değiştirmeye başladı.İki akım çıktı ortaya... Ya Atatürk'çü olacak dine hor bakacaksın yada İslam'cı olup cumhuriyete hor bakacaksın.Aslında bu ikisinin özünde de menfaat vardı, iktidar kaygısı.Söylemler iktidara ulaşmak için bir araçtı sadece.Tabi ki bu tutum yozlaşmayı beraberinde getirdi.Halbuki ne cumhuriyet dine karşıydı nede din cumhuriyete karşıydı.
     Ellilerden seksene kadar bu durum böyle devam etti.Seksende emperyalizmin "Ağa Baba"ları öyle bir darbe indirdi bu memlekete, insanlarda ne kulak kaldı hakikâti işitecek, ne göz kaldı hikmeti görecek.Zindanlarda cumhuriyetçiler, dinciler, ülkücüler aynı odalarda işkence gördü.Bir daha ayağa kalkacak kollarını, bacaklarını hep kırdılar.Türkiye Avrupa için inanılmaz bir pazar olması gerekiyordu, buna karşı çıkanlar bir bir tasfiye edildi.Yani.. Para ilahımız oldu bu tarihten itibaren.Anadolu insanının binlerce yıldır biriktirdiği değerler tarumar edildi.Kur'ani yasaları, yasalardan ve tüzüklerden çıkardık, çünkü artık çağdaş idik biz."Tecavüz eden bir insan öldürülür" "Zina eden bir insan ya zina ettiği insanla evlendirilir, evli  ise  öldürülür" "Hırsızlık edenlerin kolları ve bacakları çapraz olarak kesilir" Bu Kur'ani yasalar güzel yurdumun dalavereci insanlarına uymadı.Bu yasalar olursa kendi gıçlarının tehlikede olacağını biliyorlardı, ama bu yasalar Kur'anda insan neslini korumaya yönelik olarak fıtrata aykırı olmayan yasalardı.Aaayyy! ne kadar banel şeyler aydınlık çağımıza hiç uymuyor diyen yüzlerce insan tanıdım.
      Seksenden sonrası köşe dönme yıllarıydı.Devleti soymak artık bir maharet haline geldi.Rüşvet almayanlar salak ilan edildi.Halk, dosyanın içine elli pangulutu koymadan işini yaptıramaz hale geldi.Artık buna toplumda "ehmek" parası deniyordu.Polisi, zabıtası savcısı, kaymakamı, hakimi, memuru, Allah ne verdiyse herkes nasiplendi bu yıllarda.Toplumun hiç bir kesiminde "Ahlak" diye bir şeyin kalmadığı yıllar olarak geçmeli tarihe.Devlet kendini bazı insanlara, şirketlere soydurmak için can atıyordu adeta.İş adamları bir trilyona okul yaptırıp devlete beş trilyon göstererek hem devleti dört trilyon kazıklıyor hemde halkın gözüne giriyordu.Tam bu yıllarda Matild Manukyan "Am" satarak altı yıl üst üste Türkiye'de vergi rekortmeni oldu."Koç" ve "Sabancı" gibi sahtekarlara dürüstlük dersi verdi.Bu konu üzeride düşünüp sabahlara kadar ağlasak yeri var millet olarak.
      Tarih boyunca ne zaman minare kılıfa sığmasa hemen yüce kitaba gidiyoruz.Yaptığımız sahtekarlığa illaki bir kılıf bulmamız lazım.Üç yüz senedir hayatımızda olmayan kitabı güncellemeye kalkıyoruz.Ahlaksızlığın, edepsizliğin, hayasızlığın, şerefsizliğin ayyuka çıktığı çağımızda hangi yüzle güncelleyeceğiz bu kitabı?.O'nun yüzüne bakacak yüzümüz var mı? Tarih boyunca yüzlerce kez güncelleme yapıldı ve kendimize uydurmaya kalktık.Kur'an bize uydurulmak için indirilmedi beyler! biz ona uymak zorundayız.Dün, şeriat yasalarına "tü kaka" diyenlerin bu gün idam isterük demesi tesadüf değildir.Çünkü tecavüz yaşı üç aya düştü.Sen hayata neyi sunarsan, hayatta sana onu sunar, kurtuluş yok.
        Şayet insan olmak istiyorsak, adalet istiyorsak, insanca yaşamak istiyorsak, herkesin birbirinden emin olduğu bir dünya inşa etmek istiyorsak tertemiz bu kitabı bırakalım güncellemeyi...
         KUR'AN BİZİ GÜNCELLESİN.

( Kuran Bizi Güncellesin başlıklı yazı çiftci baba tarafından 12.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.