Milletin ağzına sakız olmuş, durmadan, sinek kaydı sinek kaydı diyorlar da
ben hiç görmüyorum kayan sinek. Ya da çok küçük oldukları için mi göremiyorum
acaba bu sinekleri kayarken... Bir de şu var bu sinekleri kışın pek göremeyiz
de yazın ortalığa dökülürler... Yazın da buz yok, kar yok nasıl kayıyor bu
zibidiler?
Yok, yok birileri beni kesin işletiyor. Sinek kaydı tıraş diyorlar... Yani
insan tıraş olunca yanağından sinek mi kayıyor Allah aşkına... Duyamadım...
''Deneyin bakın gerçekten kayıyor.'' mu diyorsunuz? Tamam da kardeşim sinek
var, sinekcik var. Çeşit çeşit sinekler. Bunun sivrisi var, kara sineği var, at
sineği var, çeçe sineği var... O zaman her sineğin kayma şekli de farklı
farklı... Bir genelleme yapmak zor gerçekten. Hayır bir de üzülüyorum
sineklere... Kayarken düşüp de bir yerlerini kırsalar, al başına dert. Sonra
doktor doktor gezdir sinekleri... Bu zamanda sinekolog bulmak da zor, Jinekolog
çok da...
Bak sinek kardeşim adam tıraş oldu da hadi sen de kaymaya karar verdin, adama
çok da hissettirme hemi benim sinek kardeşim... Yine iyi tarafıma geldin sana
kardeşim bile dedim... Bir de senin şu hemcinslerini biraz eleştireceğim...
Nedir bu sizin sivri akıllılarınız sivrisineklerin havaları... Kara sinekler
kan ememiyor imiş de onlar kan emiyormuş, bir de bunun havasını atıyorlar...
İyi de sivri sinek biraderler en çabuk da sizi temizliyor benim hemcinslerim...
Hayır, berber dostum da sakal tıraşı olduğum zaman da hemen soruyor ''Sinek
kaydı yapayım birader?'' diye... Ben de ''Sineğin kaymasına gerek yok, sen
usturayı usturuplu kaydır da yüzümü kesme yeter.'' deyip cevabı
yapıştırıyorum... O değil de jilet yüzümü kesti mi es kaza, kayacak sineklerde
beziyorlar kaymıyorlar...
Yakınımda o kadar tıraş olan adam var. Bir çoğuna tıraş olurken bakıyorum. Hem
de dikkatle bakıyorum. Ne kayan, ne de kaymaya çalışan sinek görüyorum. Hangi
kıl, sakal meraklısı bu lafı ortaya attıysa halt etmiş... Acaba diyorum, biz
tıraş olduktan sonra, kimseler görmesin diye gece yattığımız zaman mı kaymaya
çalışıyorlar sinekler, bilemiyorum... Neyse çok geyik muhabbeti yaptık da bu
seferde geyikler bozulacak bana...
En iyisi ben bu sinekleri yirmi dört saat gözetleyeyim... Elime bir tane
uyduruk kamera alayım. Bakalım nasıl kayıyorlar... Kaydıktan sonra nasıl sesler
çıkartıyorlar... Kayanlar, kayamayanlara üzülüyor mu acaba? O kayamayan
sinekler neden kayamıyor. Kayamayan sinekleri nasıl teselli ediyorlar? Derin
araştırmalara girip de bunların hepsini bir bir öğrenmem lazım... Bilim Dünyası
alt üst olacak vallahi de billahi bu sineklerin kayma işini çözersem... Nobel
mi alırmışım? Yok canım, o kadar da iddialı değilim...