Yerle yeksan
olabilirsin sen, şair
Kopup geldiğin
iklimlerden bile mesul
Şeceresi olmayan yetim
şehirlerin
Dingin ruhuna hürmeten
Hangi örgüyse ömrünle
bilediğin.
Zamandan ayrısın madem;
Kaydı kuytu olmayanlara
biat;
Demli yalnızlığınla
Dirildiğin gölgene inat
Kanıksadığın aşkı
Kayıp yarımlarını bile
dilimlerken hece hece
Unutulmayı sen
istemedin ki.
Sebepli sebepsiz hazan
makamları
Eridiğin yüreklerde
sazan dolu ırmakları
Keşfine çıktığın
yönergesinde yüreğin
Bedbin fiillerin
reçinesine bandığın
Cahil imgeleri bile
telaffuz etmekten aciz
Bir şair bozması
yalnızlığın.
Aşkın gıyabında
Yolsuz kalmışlığın
sanatını icra eden
Hükmüyle şatafatın
Badiresi eksik olmayan
sokak aralarının
Gücü yeten kim ise
Yine soluklanan
yüreğinde
Derli toplu himayesinde
ölümün belki de.
Zamanın yangınlarında
nükseden deli bakış
Ayrık aşkların
serzenişi
Yine ölümün galip
olduğu
Belirsizliğin kefareti.
Zanların itibarsız
kehaneti,
Yorgunluğun kör
cehaleti
Kozanda saltanat
sürerken
Nereden düştün şiirin güzergâhına?
Aşkı gömdüğün ömrün
hangi
Densiz yarasında
Sızlandın aşk diye
diye?
Çekil aradan beylik
düzen,
Sev istediğin kadar
Yeter ki gölge etme
Ne başka ihsan dilerim
senden
Ne da olsan bile şairin
hası
Kır dizini otur evinde,
Sen ki şairlerin yüz
karası,
Dilediğince sev de ses
etme
Dirildiğine inansan da
Sadece uy düzene
Yaşa kendi halinde.
Sevdik seveli hazanlara
düştü yolumuz,
Garbında dünün tuttuk
çetelesini hayatın
Derledik belki
Dinledik mi? Asla.
Sustuk mu?
Elden geldiğince.
Metazori bir kahkaha
kondur şu son dizeye
Fıtratın kaçıncı kayıp
cumhuriyetiyse
Edindiğin değil ama edilgen
kimliğin;
Surların gölgesinde
Alsan da bunca iltifatı
Sen ki;
Sessizliğin dili zaten
Mihrabın oturmuş
düzeni.