Ah şiirler sizler ki gönüllerin tarlası toprağı bereketiyle gülümsemesi, gönüllere gülümseyerek yürümesi, ağlayanları güldüren neşesi sesi, tesir eden gönüllerin titreten teli sazı, gönülleri gülümseme anlam manayla dolduran kalem tutan ellerin iç gülümsemesi… Aramızda varılan bir köprüsünüz kopmayan bir bağsınız siz şiirler.


-Efendim röportajımıza kaldığımız yerden bir gülümseme ile tekrardan başlayalım istedim. Sayın Gülveren, şiirin hayatımızdaki ve hayatınızdaki önemi ve yeri nedir? Duygu ve düşünceleri en güzel ifade eden şiirin bizim için farklı yollardan, bir tek güzel gönül denilen yola çıkardığını hepimiz biliriz, peki şiir bizi farklı yollarda ayrılık yoluna götürür mü? Eğer götürürse ayrı yollara şiirin keşif etme statüsünü, estetik anlayışını kaybetmiş olmaz mı?


-Öncelikle herkese selamlar sevgiler gönderiyorum, sizinde bu uğraş ve çabanızla şiire bir şeyler katmak adına çaba ve gayretinizi takdir ediyorum, bu çabanıza beni de kattığınız için teşekkürler ediyorum. Biliyorsunuz şiir hissedilen duygu ve hislerin değil aynı zamanda bu his ve duyguları sözcük ve hecelerle ortaya çıkararak okuyucuya sunmaktır. Bu sözcük ve hecelerle bilinen duygu ve hislere daha geniş boyut anlam ve mana katmak için uğraşmak, alın teri dökerek ortaya çıkarmaktır. Şair bu nedenle bu duygu ve hislerle duyarak hissederek aktaran ve aktararak yorum katan, gösteren ve işaret edendir. Evrensel bir dil olan şiir unutulmuş unutulmaya yüz tutmuş güzel değerlerimizi anlatarak göstererek haber verir şairin çabasıyla hecelerin yardımıyla, hayata insana topluma bir anlam yüklemesi için çalışan arı bir işçidir gecesi gündüzü olmayan…


Şairin şiiri kendi duygusundan öte toplumun duygusunu katarak anlatışı nihai hedefinin, gerçek yüzünü göstererek, el birliği içinde el ele yeniden yoğurmak olduğunu söylüyorum. Yani bizi ayrı yollarda bir gönül yoluna birlik yoluna çıkaran şiir, ayrı yollarda ayrı kollara ayırmasıyla, keşif etme estetik anlayışını dilini bakışını kaybetmesine sebebiyet verecektir. Şiir aynı zamanda el birliği gönül birliği içinde yoğurmak derken, hem görünen anlamı hem de görünen hemen daha değerli kılan duygu ve hislerle en güzel hissi ve duyguyu ekleyerek, anlaşılan anlamının dışında daha fazla bir anlam içeren ifadelerle süsleyerek, yanlış olanı çıkararak evrensel bu dil ile birlikteliği gönülde beraberce yürüyerek gülümsemeyi sağlamaktır. Bu biçimden ayrı başka biçimi ile şiir, bizi ayıran ayrı yollarda ayıran olursa şiir, şiir olmaktan çıkar yıkan ayıran olur.


Şairin amacı okuyucuya topluma hatta ilk başta kendisine, ilk bakışta görünenin dışındaki farklı duyguların ortaya çıkmasına vesile olmak veya vesile olmuyorsa okuyucuların vesile olması ile başka anlamlar yüklemesine, olanak imkân vermek bunun ne olabileceğin sorusu okuyucularına sormak ve ya bulduğu farklı duyguları hecelerle sözcüklerle anlatırken, kafasını en fazla kurcalayan soruların cevabını el birliği gönül birliği içinde bulmaktır… Şiir aslında bir bakıma okuyucuların sembolik hecelerin sözleri hayalinde çizerek, içine kendi duygu ve hislerini de katarak, akan dereyi nehir’e, nehri de çağlayana çevirmesine olanak vererek gönüllere akmasını daha yoğun duygularla akmasına sağlık verir, bu nedenle de hem şair hem de okuyucu bu güzel eserin içinde bulunan başka bir anlamı sezerek, sezginin gönül titreten dokunuşunu hissetmesine sebebiyet verir. Gönül teline gülümseyerek dokunmayan şiir, bu duygu ve akışı varışı sarılışı gerçekleştirmez.


Sezgilerin belirginlik kazanması, toplumun okuyucunun yararına daha hassas olması adına tabi ki bir kazanımdır, başarıdır… Hatta insan yaşarken, hayatında duygu ve hislerinin içlerindeki boşlukları, mutsuzlukla değersiz anlamsız değerlerle gelişigüzel parça parça, günlük heveslerle doldurmakla yarın yine mutsuz olmamak adına, coşturan koşturan sardıran şiirle, edebiyatla romanla bu boşluğu dol doldurarak, huzura varırlar, gülümserler ve gülümsetirler vesselam.


-Kısacası şiir ihtiyaçtan dolayı ortaya çıkmıştır desek doğruyu söylemiş olur muyuz? Arz ve talep açısından…


-Şirin olsun okuyucunun toplumun olsun, dünya ile çok fazla iç içe yaşamasında, geçim derdi korkusunda, aşırı iş gücüyle devamlı yığarak çürütmeyle sonlandırmasındaki çok çabanın eseri olarak birbirlerinden uzaklaşırken, şiirin evrensel dili ve ortak hafızası aklı anlatımındaki ahengin çok kuvvetli bir zeminde olması nedeniyle, şair şiirle toplumla okuyucuyla daha geniş ferah rahat bir bağ kurmak için şiiri kullanır, bu şiiri kullanırken yazarken kendiside faydalanır bunu da unutmamak gerekir. Bu nedenle, hayata topluma insana derin anlam birliğini sağlamak koşuşturmalar içinde kendini kaybettiğini hatırlatan şair şiiriyle, şiirler içinde gizemli bir yolculukla veya anlatımla yeni bir boyut kazandırmak kazandırırken kazanmak adına, anlamsızlık katmanlarında boğulan insanı, nefes alarak farkına vararak anlamanın fark etmenin derinliği arttırmak adına, ihtiyaç deyin seslenme deyin dokunma deyin ne derseniz deyin muhakkak ki bu alanda çaba sarf eden şairlerin çabalarıyla, ortama bir güzellik anlam katma çabasını da, arz ve talep demeyelim ihtiyaçları eksilen duygu ve hisleri ortaya çıkaran şairin çabasını da gözden kaçırmamak görmek gerekir. Bir kaç mısra ile anlatmak istersem şiirin bizim hayatımıza nasıl anlam kattığını göstermek fark ettirmek adına.

 

Âdem topraktan yaratılmıştır topraktaki bereketle beslenir

Açar toprağın bağrını sever okşar üretir yetiştirir din(bes)lenir

Ölümde bizim için toprağın bağrını açarak verdiği bir dinleniştir

Seven okşayan üreten saran varan bereketini alır orada sevinir

****

Kalbinde varsa birazcık hakikatle insanlara varış

Varış bitmez varıştır elbet dünyada ki yarış

Varışın sonu ahrette sevapla biter yarış

Yarışla varışla başlayan budur hayattaki manalı bakış/anlayış

Mehmet Aluç

( Monolog Röportaj-sezgilerin Şiirle Belirgin Olması başlıklı yazı kul mehmet tarafından 29.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.