Bahar gelmiş ise bu hüzün nerden?
Gül, susuz, topraksız, soldu mu yoksa?
Bir gitti, pir gitti, dönülmez yerden,
Yar, sözsüz, selamsız, geldi mi yoksa? 

Güftesi kesildi, gümrah nehirin,
Çehresi asıldı, şakrak şehirin,
Tadı yok, tel-sazın, lirik şiirin;
Ruh, şevksiz, ilhamsız kaldı mı yoksa?

Hani yakan gözler, o şirin sözler?
Nerde işve-nazlar, uyutan dizler?
Maziye gömüldü, kayboldu izler;
Kalp, şartsız, sorgusuz, sildi mi yoksa? 

Yıllar yılı tekrar ettim çağrımı,
Dindirmedi hiç bir ilaç ağrımı,
Atsız ve pusatsız açtım bağrımı;
Ok, arsız, engelsiz, deldi mi yoksa? 

Kimseler bilmedi, ah-u zarımı,
İçimde biriken, volkan, harımı,
Ömür geçti artık, akıl kârı mı?
Şans, yersiz, vakitsiz, güldü mü yoksa? 

Hayat keyif verdi, ben mi doymadım?
Çile sarmaladı, gönül koymadım,
Selası okundu, ben mi duymadım?
Aşk, sessiz, sedasız öldü mü yoksa? 

31.03.2018
Muhittin Alaca 






( Aşk Öldü Mü Yoksa başlıklı yazı Alaca tarafından 31.03.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.