Nehrin öte tarafı; seni seviyorum sabahları
Ve
Islak
Halen
Ruhuma cebelleş yapışkan dudak izleri kırsallarımda
Fistanı dantellim!
Sen miydin? Yoksa
Sabah Ezanına eşlik yeşeren tomurcuklarla
Ahşap kapı ardında çıplağıma nefeslenen
.
.
.

İntiharlar 
Kan kırmızı gelincik tarlalarında!

Yüksek minarelerden peşi sıra atılıyorken
Zor zaman gazelleri 
Ölen koca hatunlarında iktidar iniltileri; hüzzam

Anlamsızdır bu topraklarda gömülebilmek
Harlanan ateşe pervane bedenler kor
Poyraz fırtınalarla savrulan küller olunur iç çekişler sonrası
Pençeleri çelikten kral akbabalar zafer sarhoşuyken,
semalarında Horasan’ın
Hatun kişiler niyetine Kuzgun taziyeleri sunulur Azazil menşeili

Çoklu halvet Şarkıları meşk edilirken
Fergana göçebe çadırlarında 
İlk zifafa kıssası bakın şöyleymiş seyyahın!

“Nihayetinde ateş ile baruttuk
Karanlığına gecenin meşale yaptık yıldızları
Denizler köpürdü içimde dev dalgalı
Denizler köpürdü içinde her tonu mavinin
Öylesine isyankardı ki baş kaldırmış memeleri; kanlı seferler ile bastırılası
Tekrar 
Tekrar
Ve dahi
Tekrar
Ki
gece
Alper Tunga şerefine katlettim sanki tüm güney cenahını Emevilerin
Denizler ağladı içimde her çeşidiyle balıkların
Denizler ağladı içinde tüm sahil boyları kan revan…”

(Yıldıray Kızıltan)
( Bu-hara başlıklı yazı Y.KIZILTAN tarafından 7.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.