dudaklarının kapısını açıp da beni söz gibi nalan eyleme
bu yüzden bütün kelebekler birlikte havalanır gece vakitleri bu yüzden mavi ve kızıl renkleriyle birer ikişer konar düşlerine acıların uzaktan eski bir aşk şarkısını fısıldar kır çiçekleri
kırkikindi yağmurları başlamadan
ihtilaller patlamadan
her neyse
yanaktan süzülen
kana tere karışan
deme…
*
yitik zamanlardan okunur kayıp kimliğim yüzüm gözüm çizik, dizlerim kan revan içinde sana gelmeden önce aştığım nice dağın
tökezlediğim nice yamacın hatırına
deme…
*
mecnun sahrasında yorulmuş, parçalanmış bir ayağın yoksa
boşa umutlanma
boynuna astığım altın kolyenin içinde saklı bir yanı ateş, bir yanı rüzgar, bir yanı su
dipsiz kuyulara bıraktığın hayaller uğruna
sensiz rüyalara gizlediğin duygular aşkına deme…
*
beklediğim tek şey ilk bahar akşamı uğultusu
ellerimde mor menekşeler nar çiçekleri düşmüşüm yollarına mavi güller açmadan benim de kör et gözlerimi matemler bana bayram görünürken
deme…
*
değil mi ki
ölü dillerin ,lal harflerin yurdu savaş ve ateş çemberi
şiirlere yazılı muammalı sözlerin bilgisi tükenir soyu yok olur kavmi
ağaçlar altında ateşler yakılmadan
öyle bir akşamüzeri ansızın
gemiler suya gölge salmadan
deme..
*
binlerce boş kadehten bin türlü sitemden sonra
şimdi son kadehini sun ki zevk-ü sefam olsun
bir kereye mahsus küçük bir mutluluk olsun
bir vakit geçmiş zaman baharları bir sezgi la-mekan
sese ses
günaha azap
ateşe su
deme…
*
redfer