AŞK-I İLÂHÎ

 

Aşk Allah’ın nurundandır

Sevgi bir deniz

Aşk sevgi denizinde

Liman liman gezen beyaz bir gemi

Uğradığı gönül koylarını

Heyecanlandırıp hareketlendiren

Ölü kalplere hayat veren

 

Gözler nefsin dünyaya bakan penceresi

Önce penceresinden görür

Sonra hoşlanır ve sever

Bazen âşık olur hoş bir dilbere

Aşkı ile yanıp kavrulur

Yüzler gözler kaybolur

Baktığı her şeyde gördüğü o olur

Dünya bir çöl, aşkı vahadır

Akıl muslukları akmaz tıkanır

Deli, divane bir halde

Yollarda, çöllerde döner durur

Sonunda ilahi aşkı bulur

Silinir gözünden dünya

Şeytanın oyunu bozulur

Aşk-ı İlâhi çıkar ortaya

 

Bedenler kaybolsa da

Aşklar ölümsüzdür

Âşık görülmeyeni görebilen

Duyulamayanı işitebilendir

Aşk-ı ilâhi

“daldık şol kudret denizine

Yandık elhamdülillah”

Diyebilmektir Yunusça

Âşık’a yoktur dünya hüznü

O, aşk ateşiyle bütün gamları yakmıştır

Uzaklık bilmez, yorgunluk hissetmez

Aşk her şeyiyle istemektir, kabulleniştir

İstemekten, istenmeye dönüşmek

Kul olmak

Yanarak kül olmak

Rüzgârlarda savrularak

Yok olmak, hiç olmak

Sonsuzluğa ulaşarak

 

Aşkın sınırı yoktur

Sessizce gelir

Dilediği gönle girer

Girdiği gönülde ateş olur

Ağıt olur, dillerden yanık, yanık seslenir

Güfte olur, notalarla bestelenir

Yanan kocaman bir kalptir

İki hece atan

Kâinat sesinin ritmiyle

Aşk bitti diyorlar

Aşk biter mi hiç?

Güneş ışık vermekle

Hiç tükenir mi hiç?

 

Aşk insanların idrakiyle şekillenir

Ya aşk-ı İlâhîdir

Aşkın sahibi Allah’tır,

Ya da dünyevidir

Aşk İlâhını kendisi yaratır

Ya nefislerdeki afetler

Ya da afetlerin putlaştırdığı şeyler

Maldır, kadındır, gururdur, ihtirastır

Yunanca adı erostur, afrodittir

İnsanlara aşk dağıtırken

Bir gün gelir kendisi de âşık olur

Çok acılar çeker nedense

Nasıl bir İlâh ise

Çünkü aşk-ı İlâhî değil

Aşkın İlâhıdır

 

Aşk girdiği kalplerde

Ya titrek bir ışıktır

Kandil, kandil yıldızlar gibi

Ya, romantik bir mehtaptır

Ya da, yakan bir güneş

Bazen ayrılığın kar yangınlarıdır

Yollarına düşer beyaz, beyaz

Her şeyi örter kapatır

İçi yakar, dışı üşütür

Âşık Mesafeler ötesini işitir

 

Beden ülkesinin

Baş şehri olan

Âşık olmuş bir kalp

Yağmalanmış bir hazinedir

Haykırır sessiz feryatlarla

Ey sevgili demlendi

Aşkın kalbimde artık

Dön ne olur

Gel ey sevgili kanatları ol

Ruh bedenimin

Ve nefsimin efendisi

İmar et virane gönlümü

Bir nefes ver

Can gelsin beden ülkesinin baş şehrine

Bitsin varlığımın acizliği

 

Kan yerine damarlarımda

Aşk dolaşsın yakarak

Coşarak atan kalbim

Mutluluğun huzurunu yaşasın

Çünkü ömür denilen şey

Verilmiş sayılı bir nefes

Her nefes hayata sunulmuş

Özel bir hediye

Her kalp atışı

Ya kaybedilen ya kazanılan

Yorgun bir tükeniş

Bu zorlu yolculukta

Soluk soluğa koşulan

Sonsuzluğa….

 

        27-11-2009

Şair, Burhan AKSU

 

 

 

( Aşk-ı İlâhî başlıklı yazı mihrimah tarafından 13.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.