İsra; Sözlükte gece yürüyüşü, geceleyin yaya veya binekli olarak yapılan yürüyüş anlamına gelir. Istılahta; Hz. Peygamber (s.a.s)'in gece Burak isimli bir binitle Mekke'den Kudüs'teki Beyt-i Makdis'e götürülmesi hadisesidir. Buradan Hz. Peygamber Miraca çıkmıştır. İsrâ hadisesi Kur'an ile sabit olduğu için bu hadisenin inkârı mümkün değildir. Kur'an-ı Kerim’de bu olay şöyle anlatılmıştır:

لِنُرِيَهُ مِنْ آيَاتِنَا إِنَّهُ هُوَ السَّمِيعُ سُبْحَانَ الَّذِي أَسْرَى بِعَبْدِهِ لَيْلاً مِّنَ الْمَسْجِدِ الْحَرَامِ إِلَى الْمَسْجِدِ الأَقْصَى الَّذِي بَارَكْنَا حَوْلَه البَصِير ....

“Kendisine ayetlerimizden bir kısmını gösterelim diye kulunu (Muhammed’i) bir gece Mescid-i Haram’dan çevresini bereketlendirdiğimiz Mescid-i Aksa’ya götüren Allah’ın şanı yücedir. Hiç şüphesiz o, hakkıyla işitendir, hakkıyla görendir.” İsra 17/1

Ayet-i Kerimenin ifadesine göre isrâ hadisesi ruhanî bir hadise değildir. Hz. Peygamber bedeni ile birlikte Beyt-i Makdis'e götürülmüştür. İsrâ'dan sonraki safhanın, yanimiraç hadisesinin yalnızca ruhanî olduğunu bazı âlimler söylemişlerdir. Bazı tefsirciler isrâ ve mi'rac hadisesini fiziki örneklerle, aklın anlayışına yaklaştırmaya çalışmışlardır. Fakat doğrudan doğruya ilahî bir ayet olan İsrâ'nın aklîleştirilmesi mümkün değildir. Benzeri görülmemiş bir olayı benzeri ile tasavvura kalkışmak tezat olur. O ancak müşahede ve haber ile bilinir. İsrâ hadisesinin, önemli bir diğer boyutu da, bu olaydan sonra Kudüs ve Mescidi Aksanın İslâm ümmetinin gözündeki öneminin daha da artmış olmasıdır.

Mirac: Arapçada merdiven, yukarı çıkmak, yükselmek anlamlarını dile getirir. İslam'da Hz. Peygamber (s.a.s)' in göğe yükselerek Allah'ın huzuruna kabul edilmesi mucizesidir. Mirac olayı hicretten bir yıl ya da on yedi ay önce Recep ayının yirmi yedinci gecesi gerçekleşir. Olayın iki aşaması vardır. Birinci aşamada Hz. Peygamber (s.a.s) Mescidül-Haram'dan Beytü'l-Makdis'e (Kudüs) götürülür. Kur'an'ın andığı bu aşama, gece yürüyüşü anlamında isra adını alır. İkinci aşamayı ise Hz. Peygamber (s.a.s)'in Beytü'l-Makdis'ten Allah'a yükselişi oluşturur.

Mirac’ta Meydana Gelen Olaylar

Mirac olarak anılan bu yükselme olayı çok sayıdaki hadiste ayrıntılı biçimde anlatılır. Kur’an-ı Kerim’de de Necm suresinde bu olaylara işaret edilmiştir: Necm Suresi 1,2.Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı.3.O, nefis arzusu ile konuşmaz.4.(Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir. 5.6.7.(Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti. O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî suretine girip) doğruldu. 8.Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu. 9.(Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar yahut daha az oldu. 10.Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti. 11.Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı. 12.(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? 13.Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü. 14.Sidretü’l Müntehâ’nın yanında. 15.Me’va cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır. 16.O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı. 17.Göz gördüğünden şaşmadı ve (onu) aşmadı. 18.Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü. (Necm 53/ 1-18.)
Hz. Peygamber (s.a.s) ertesi günü Mirac olayını anlattı. Hz. Enes (radıyallahu anh) Malik İbnu Sa'saa (radıyallahu anh)'dan naklen anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara, Mirac'a götürüldüğü geceden anlatarak demiştir ki,"Ben Kâbe’nin avlusundan Hatim kısmında -belki de Hıcr'da demişti- yatıyordum, (bir rivayette şu ziyade var: Uyku ile uyanıklık arasında idim)Derken bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. -Bu sözüyle boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı kasdetti.- Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi imanla [ve hikmetle] dolu, altından bir kap getirildi. Kalbim [çıkarılıp su ve zemzem ile] yıkandı. Sonra içerisi (imanla) doldurulup tekrar yerine kondu.
Sonra merkepten büyük katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak'tı. . Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibril aleyhisselam beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik. Kapının açılmasını... (takiben) Hz. Âdem aleyhiselam'ı gördüm.(Daha sonra) Hz. Yahya ve Hz. İsa aleyhimasselam ile karşılaştım. Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çıkardı.(Orada) Hz. Yusuf aleyhi selam’la karşılaştık. (Daha sonra) Hz. İdris, Hz Harun, Hz. İbrahim, (aleyhimüsselam) ile karşılaştım. ...
Sonra Sidretü'l-Münteha'ya çıkarıldım. . Oradan geri döndüm. Hz. Musa aleyhisselam'a uğradım. Ne ile emredildin?" dedi."Her gün beş vakit namazla!" dedim .” Buhari, Bed’ül- Halk, 6 (IV/77) , Müslim, İman, 264 (I/140-150)
Olayı duyan müşrikler yoğun bir kampanya başlatarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i suçlamaya, alaya almaya başladılar. Bu kampanya bazı Müslümanları da etkileyerek şüpheye düşürdü. Olayın gerçek olup olmadığını araştırmak isteyenler Beytü'l-Makdis'e ve Mekke'ye gelmekte olan bir kervana ilişkin sorular sorarak Hz. Peygamber (s.a.s)'i sınadılar. Hz. Peygamber (s.a.s)'in verdiği bilgilerin doğruluğu Müslümanları şüpheden kurtardıysa da müşriklerin inatlarını kırmaya yetmedi.
Mirac olayı inatlarını ve düşmanlıklarını artırarak onlar için bir fitne nedeni oldu. Bu olay karşısındaki tutumu nedeniyle Hz. Ebu Bekr, Hz. Peygamber (s.a.s)'ce "Sıddîk" lakabıyla onurlandırıldı. Hz. Ebu Bekir olayı kendisine anlatarak hala inanmaya devam edip etmeyeceğini soran müşriklere "O söylüyorsa şüphesiz doğrudur" cevabını vermişti.

Allah (c.c.), Mirac gecesi, Efendimiz (s.a.v.) aracılığı ile onun ümmetine bazı hediyeler gönderdi:
Beş vakit namaz ki yukarıdaki hadise göre elli vakit sevabıyla ödüllendirilir. Efendimiz (s.a.v.), namazın (bu geceye atfen), müminin miracı olduğunu bildirmiştir. Efendimiz (s.a.v.)’in bu mübarek gecede Allah katına yükselip onunla buluşması gibi biz kullar da namazda Rabbimizle buluşur, konuşuruz. Ayrıca namaz kişinin manen yükselişine ve imanının korunmasına da vesiledir. Kulluğun tam bir ifadesidir. Kulun ilk hesaba çekileceği amelidir ve “Namaz dinin direğidir.”

Bakara Suresinin son iki ayetini Allah (c.c.), arada vasıta olmadan bizzat Habib’ine bildirdi. Bu ayetleri biz “Amenerrasulü” olarak biliriz. Ayetlerde önce iman esasları bildirildikten sonra, biz aciz kullara müjdeler vardır. Kimseye gücünün yetmeyeceği bir şeyin sorulmayacağı, hatadan ve unutmadan dolayı hesaba çekilmeyeceği bildirilir. Yine bu ayetler biz aciz kullara nasıl dua edeceğimizi öğretir. “Ya Rabbi! Bizi unuttuğumuzdan ve hatayla işlediklerimizden hesaba çekme. Ya Rabbi! Daha önceki ümmetlerde olduğu gibi bize gücümüzün yetmeyeceği yükü yükleme. Bizi affet, bizi bağışla, bize merhamet et, sen bizim Mevla’mızsın! Bizi kâfire karşı muzaffer eyle.

Allah (c.c.), Mirac gecesi Efendimiz (s.a.v.)’e ne dilerse vereceğini buyurmuş, Efendimiz de biz ümmetini dilemiştir. Kıyamet günü ümmetinin günahkâr ve aciz olanlarına şefaat etme hakkı verilmiştir. Allah (c.c.) bunun yanı sıra bu hayırlı ümmetin Salihlerine ve şehitlerine de akrabasına yakınlarına şefaat etme hakkı vereceğini bildirmiştir.

 Mirac kandilini nasıl değerlendirelim

Mirac olayının gerçekleştiği gece Müslümanlarca kadir gecesinden sonra en kutsal gece sayılmış ve bu gecenin ibadetle ihyası gelenekleşmiştir. Osmanlılar döneminde, camiler kandillerle donatıldığı için Mirac kandili olarak anılan geceyi izleyen gün, cami ve tekkelerde Mirac olayını anlatan ve Miraciye adı verilen şiirlerin okunması, dinleyenlere süt ikram edilmesi de bir gelenekti.
Mirac kandilinin gündüzünü oruçla gecesini de ibadetle, Kur’an okuyarak ve dua ederek geçirmek çok sevaplıdır. Dualarımızda şuurlu bir Müslüman’a yakışır şekilde, ümmetin hayrı saadete kavuşması için dua edilmelidir.
Ayrıca dinimizde kutsal sayılan, birçok hikmetli olayların anıldığı bu özel günleri, biz hanımlar, ailemizin gündemine taşıyalım. Küresel emperyalizmin dayattığı özel günlerde hediyeleşmek yerine Efendimiz (s.a.v.)’in sünneti olan bu güzel âdeti kandillerde yapalım.
 
Arkadaş veya akraba gruplarıyla bir araya gelerek bu özel günlerin önemi ve hikmeti hakkında konuşalım. Çocuklarımızın bu konuşmalarda bulunmalarını ve sorular sormalarını temin edelim. Çocuklarımız için pasta börek gibi özel ikramlar hazırlayıp kutlama yapalım. Mübarek bir geceyi kutladığımızı anlatalım. Bu vesile ile onlara namazı ve duayı öğretelim.

Bu tür mübarek gün ve geceler maneviyatımızın kuvvetlenmesine, aile içi iletişimin, cemaatle yakınlaşmanın artmasına, çocuklarımıza dini eğitim vermemizin son derece kolaylaşmasına vesile olur. Bu mübarek günlerde uzaklardaki dostlar ve yakınlarımızla telefonlaşmak veya mesajlaşmak suretiyle konuyu bütün ümmetin gündemine taşıyalım.

Rabbim bu mübarek geceleri en güzel şekilde değerlendirmeyi, hakkıyla feyizlenmeyi nasip eylesin. Burada buluştuğumuz gibi bizleri Efendimiz (s.a.v.)’in Havz-ı Kevserinin başında buluştursun.(Âmin)

 Konu İle İlgili Bazı Ayetler:

Kur'an-ı Kerim’in on yedinci suresi olan İsrâ Suresi’nin İlk ayetlerinde Peygamberimizin Miracından bahsedildiği için “gece yürüyüşü” anlamına gelen “İsrâ “adını almıştır. Bu sureye "Subhân" ve "Benû İsrail" suresi de denilmiştir. (Sure metni ve mealiyle yukarıda verilmiştir.)
Bir diğer delil ise Necm suresidir.

وَالنَّجْمِ إِذَا هَوَﻰ 1 مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمْ وَمَا غَوَى. 2 وَمَا يَنطِقُ عَنِ الْهَوَى.3 إِنْ هُوَ إِﻻ وَحْيٌ يُوحَى . 4 عَلَّمَهُ شَدِيدُ الْقُوَى.5 ذُو مِرَّةٍ فَاسْتَوَى.6 وَهُوَ بِاﻷُفُقِ الْأَعْلَى.7 ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّى.8 فَكَانَ قَابَ قَوْسَيْنِ أَوْ أَدْنَى.9 فَأَوْحَى إِلَى عَبْدِهِ مَا أَوْحَى.10 مَا كَذَبَ الْفُؤَادُ مَا رَأَى. 11 أَفَتُمَارُونَهُ عَلَى مَا يَرَى.12وَلَقَدْ رَآهُ نَزْلَةً أُخْرَى.13 عِندَ سِدْرَةِ الْمُنْتَهَى.14 عِندَهَا جَنَّةُ الْمَأْوَى.15 إِذْ يَغْشَى السِّدْرَةَ مَا يَغْشَى.16 مَا زَاغَ الْبَصَرُ وَمَا طَغَى.17 لَقَدْ رَأَى مِنْ آيَاتِ رَبِّهِ الْكُبْرَى (Necm 53/ 1-18. ) 18

1,2.Battığı zaman yıldıza andolsun ki, arkadaşınız (Muhammed haktan) sapmadı ve azmadı.

3.O, nefis arzusu ile konuşmaz.

4.(Size okuduğu) Kur'an ancak kendisine bildirilen bir vahiydir.

5.6.7.(Kur’an’ı) ona, üstün güçlere sahip, muhteşem görünümlü (Cebrail) öğretti.
 
O, en yüksek ufukta bulunuyorken (aslî suretine girip) doğruldu.

8.Sonra (ona) yaklaştı derken sarkıp daha da yakın oldu.

9.(Peygambere olan mesafesi) iki yay aralığı kadar yahut daha az oldu.

10.Böylece Allah kuluna vahyedeceğini vahyetti.

11.Kalp, (gözün) gördüğünü yalanlamadı.

12.(Şimdi siz) gördüğü şey hakkında onunla tartışıyor musunuz?

13.Andolsun ki, o, Cebrail’i bir başka inişte daha (aslî suretiyle) görmüştü.

14.Sidretü’l Müntehâ’nın yanında.

15.Me’va cenneti onun (Sidre’nin) yanındadır.

16.O zaman Sidre’yi kaplayan kaplamıştı.

17.Göz gördüğünden şaşmadı ve (onu) aşmadı.

18.Andolsun, o, Rabbinin en büyük alametlerinden bir kısmını gördü.


 Konu İle İlgili Bazı Hadisler


Hz. Enes (radıyallahu anh) Malik İbnu Sa'saa (radıyallahu anh)'dan naklen anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) onlara, Mirac'a götürüldüğü geceden anlatarak demiştir ki,"Ben Kâbe’nin avlusundan Hatim kısmında -belki de Hıcr'da demişti- yatıyordum, -bir rivayette şu ziyade var: Uyku ile uyanıklık arasında idim- Derken bana biri geldi, şuradan şuraya kadar (göğsümü) yardı. -Bu sözüyle boğaz çukurundan kıl biten yere kadar olan kısmı kasdetti.- Kalbimi çıkardı. Sonra bana, içerisi imanla [ve hikmetle] dolu, altından bir kap getirildi. Kalbim [çıkarılıp su ve zemzem ile] yıkandı. Sonra içerisi (imanla) doldurulup tekrar yerine kondu. Sonra merkepten büyük katırdan küçük beyaz bir hayvan getirildi. Bu Burak'tı. ... Ben onun üzerine bindirilmiştim. Böylece Cibril aleyhisselam beni götürdü. Dünya semasına kadar geldik. Kapının açılmasını... (takiben) Hz. Âdem aleyhiselam'ı gördüm.(Daha sonra) Hz. Yahya ve Hz. İsa aleyhimasselam ile karşılaştım. Sonra Cebrail beni üçüncü semaya çıkardı.(Orada) Hz. Yusuf aleyhiselam'la karşılaştık. (Daha sonra) Hz. İdris, Hz Harun, Hz. İbrahim, (aleyhimüsselam) ile karşılaştım. ...

Sonra Sidretü'l-Münteha'ya çıkarıldım. . Oradan geri döndüm. Hz. Musa aleyhisselam'a uğradım. Ne ile emredildin?" dedi."Her gün beş vakit namazla!" dedim .” Buhari, Bed’ül- Halk, 6 (IV/77) , Müslim, İman, 264 (I/140-150)

Namaz beş vakit olmakla birlikte elli vakit olduğu ifade edilir. Bu, "yapılan her hayrın Allah indinde en az on misliyle kabul edileceği"ni tebşir eden âyet-i kerîmeye uygun bir ihbardır: مَنْ جَاءَ بِالْحَسَنَةِ فَلَهُ عَشْرُ اَمْثَالِهَا "Kim bir hayır işlerse işte ona bunun on katı var" (En'âm 6/160). Şu halde Resûlullah'a Mî'rac'ta farz edilen beş vakit namaz, mü'minin defter-i ameline on misliyle yani elli vakit olarak yazılmaktadır. Rabbimiz, namazın ehemmiyetini gereğince takdir etmemiz için elli vakit olarak farz etmiş, lütfünün, kereminin vüs'atini ifade için de beş vakte indirerek elli vakit olarak değerlendirmeye tabi tutmuştur.
.
وعن جابرٍ رَضِيَ اللّهُ عَنه قال: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ #: لَمَّا كَذَّبَتْنِى قُرَيْشٌ قُمْتُ في الْحِجْرِ فَجَلَّى اللّهُ لِى بَيْتَ الْمَقْدِسِ فَطَفِقْتُ أُخْبِرُهُمْ عَنْ آيَاتِهِ وَأنَا أنْظُرُ إلَيْهِ. )خرجه الشيخان والترمذي .(

Hz. Cabir (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Kureyş beni tekzib ettiği vakit, Hıcr'da doğruldum. Allah Teala hazretleri Beytu'l-Makdis'i bana tecelli ettirdi. Ben onlara onun alâmetlerini birer birer haber vermeye başladım. Ben Beytu'l-Makdis'e bakıyor hem de haber veriyordum." [Buharî, Tefsir, İsra 3; (V / 224) Müslim, İman 276, (I/156); 


وَعَنْ أنسٍ رَضِيَ اللّهُ عَنْه قَالَ: ]قَالَ رَسُولُ اللّهِ#: مَرَرْتُ لَيْلَةَ الْمِعْرَاجِ بِقَوْمٍ لَهُمْ أظْفَارٌ مِنْ نُحَاسٍ يَخْمِشُونَ بِهَا وُجُوهَهُمْ. فَقُلْتُ: مَنْ هؤُﻵَءِ يَا جِبْرِيلُ؟ فَقَالَ: هؤَُﻵءِ الَّذِﻳنَ يَأكُلُونَ لُحُومَ النَّاسِ وَيَقَعُونَ فِى أعْرَاضِهِمْ.

Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:"Mîrac gecesinde, bakır tırnakları olan bir kavme uğradım. Bunlarla yüzlerini (ve göğüslerini) tırmalıyorlardı."Ey Cebrâil! Bunlar da kim?" diye sordum:"Bunlar, dedi, insanların etlerini yiyenler ve ırzlarını (şereflerini) payimal edenlerdir." [Ebû Dâvud, Edeb 40, (H.No:4878, ).( V/194)

 Yararlanılabilecek kaynaklar
1-Elmalı'lı M. Hamdi Yazır, Hak Dini Kuran Dili, V, 3140-3216, VII. 4568- 4616
2- Konunun İslâmî rivayetlerdeki durumu ile ilgili geniş bilgi için Ansiklopedi ve kaynak hadis kitaplarının İsrâ ve Mi'rac maddelerine bakabilirsiniz.
3-Bkz. Kütüb-ü Sitte Muhtasarı Tercüme Ve Şerhi, GOLDSOFT- AKÇAĞ CD si Mirac ve İsra Maddeleri.                (Alıntıdır. Gönül sohbetleri blog’dan)
 
 
Miraç
 
Bu gece nurlu bir gece
Anlatamaz bu geceyi hiçbir hece
Anlatabilirsek anlatalım gönlümce
Kusurum varsa af edilsin böylece
Yok, kâinatta âlemde böyle bir gece
Nuruyla sardı âlemi bu gece
Anlatabilirsem elimden dilimden geldiğince
Açın gönül gözünüzle gözlerinizi kulağınızı
Duyun Âlemlere Merhamet Nebinin sesini
İşte gecelerden böyle nurlu feyizli bir gece bu gece
Hüzün ayı yorgunluk ayı Mekke de vardı o gece
Bir ayak sesi geliyor göklerden usulca
Gelen Cebrail aleyhisselam kanat çırpınca
Gökyüzünde yeryüzüne inen nurun yanında
Âlemlere Rahmet gönüllere şifa, hüzünlüdür
Merhametin nurlu Peygamberi üzgündür
Kâinat hüznünden dağılırdı isteseydi pare pare
Dağılmadı kâinat merhametli peygamber istemezdi
Gelen Cebrail Aleyhisselamdı Müjde vardı
Âlemlerin Rabbi yüce Allah c.c. dan nuru sardı
Semada Melekler bekler kanat çırpınışları duyulur
Taifte taşlanan o nur yüzüne hasret melekler bulunur
Teselli bir dost arıyordun çağırıyor dostunu Allah c.c
Teselliyi veren Âlemlerin Rabbiyse gönül olur ferah
Öteler bekler seni kalk ey Nebi kalk yolculuk var
Belli gönlünde sığamayacağın bu âlem olur sana dar
Cennetin kapısında ismin yazılı nurunla her an
Onu gören Âdem Aleyhisselam görmek ister
Kokunu duymak yüzünü görmek ister Peygamberler
 
Yol bellidir Âlemlerin Rabbi çizmiştir
Yola revan olunmuş müjde gelmiştir
Âlemde yok olmadı böyle bir yürüyüş
Görmedi âlem cihanda böyle bir gülüş
Cenneti cehennemi gördüğü bu gece
Ümmetine istediği cenneti istedi bu gece
Namaz nuruyla verildi Âlemlere Rahmete bu gece
Namaz nuruyla girdi gönlümüze
İnandık biz Nur Nebinin sözüne
Âlemlere Rahmet söylüyorsa doğrudur dedi
Hz Ebubekir Sıddık oldu o gün
Etteyihat duası söylendi söylüyoruz beş vakit
Miraç bize de nasip olur nurlu beş vakit
Bir gece nurlu yürüyüşüyle 
Yürüdüler Cebrail aleyhiselamla Yükseldiler
Yükseldikçe yürüdüler yükseldiler
Cebrail aleyhiselam bir an sonra durdu birden, 
Ya Rasulallah, benimle yolun dedi buraya kadar
Âlemlere Rahmet Efendimiz sordu niçin diye
Burası sidre-i münteha'dır ya Nebi
Bir adım daha atarsam, yanarım, kavrulurum ben
Allah resulü, yine sordular: 
Nasıl gidilir sidre-i münteha'da? 
Cibril-i emin cevap verdi: 
Aşkla! 
Aşkla gidilir ya rasulallah 
ya habiballah ya nebiyyallah 
yollar nurunla nuruyla senindir! 
Aşkla yaratılan âlemin mühür sensin senin
Varlıkların nuru sensin 
Yürü ve selamını ilet 
Gözü yaşlı ümmetinin halini gör
Sensiz bunca yetimin sarılışını gör
İlet selamını Âlemlerin Rabbine
dönerken miraçtan Âlemlere Rahmet
hediyelerle döndü o Nur Nebi
Bizim için miraç vardı ne mutlu
Beş vakit namazla, kullar nurlu
Bakara suresinin son iki ayeti  
Şirke düşmeyenin affedilebileceği müjdesi 
Dönerken Âlemlere nur Rahmet miraçtan 
Biz ahir zamandan hala o Ebu Bekir gibi diyoruz
'O söylediyse doğrudur' 
Rasulullah söylediyse vallahi billahi doğrudur
Nurunun sıcaklğı sarıyor gönlümüzü kâinatı

Âlemlerin Rabbi Yüce Allah 
Nurlu Kulunu geceleyin mescid-i haram'dan alıp, 
Kendisine bir takım ayetler gösterelim diye 
Etrafını mübarek kıldığımız 
Mescid-i aksa'ya götürdü 
Çünkü işiten ve bilen odur Âlemlerin Rabbidir 
Şimdi açın size verilen gözlerinizi 
Günde beş vakit namazla mîrâc'a hazırlanın çıkın
Nurlanın
Aklanın
Canlanın
Belki ömür deminde son gecedir
Halimizi ne olacak bellimidir
Rabbim halimizi iyi etsin
Âlemlerin Rabbinin şefaatine eriştirsin
Komşu eylesin
Nuruyla Cemalini görenlerden eylesin
Âmin Âmin Âmin*
 
Mehmet Aluç
 
*Dursun Ali Erzincan'lının Miraç şirinde esinlenilerek ilham alınarak yazılmıştır, Nazire desek de olur.
( İsra Ve Miraç In Anlamı Manası başlıklı yazı kul mehmet tarafından 13.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.