Kardeşlik sömüren sömürten bir ihanet ilişki olmadan önce totemi yapıları oluşan “sosyal bağ ilişkisi olmakla”, ortaya konmuştu. Genel olan tutum içinde seçme ayıklaması yapılan yalıtma içindeki aynı tutumla kolektif özelleşmesini yapan yapılardaki bu tutumun kendisi, kardeşlik diye söyleniyordu.


Kardeşlik bağ anlayışına dönüşen bu seçme ayıklamada özelleşme tümden “salt kendi aralarında mutlaka sağlatır olmayı, kardeşlik şiarı olarak söylemeyi ifade eden anlayıştı. “Kardeşlik; kolektif sağlatma oluşa, seçme ayıklama kriteri olmanın sosyal mantıkla olan, bağ anlayışıydı”.  Dışta olanla sağlamama, temas etmemenin izole edilen yapı bağ süreçlerine olmaya totem kardeşliği denmekle,  düzenli bir çevrime oluştu. Biyolojik bir bağı hiç tanımlamaz.


Sağlatmayı mal mülk ve üretim aracı üzerindeki sahiplikle yaptırmaktan yansıyan bütün kötülüklerin anası köleci sistem ve köleci sistemin üretim hareketi ile yine köleci sistemin paylaşım biçimidirler.


Köleci sistem içinde kalmayı yeğleyerek; köleci sisteme kafa yormayıp ta, kötülüklere içki gibi başka bir kaynak aramak; boşunadır. İçki içmeyenler de hırsızlık edip; zinada bulunup; zalimliklerle her tür hile ve desiselerin içinde oluyordular.


Sistemin baskı ve basıncı olmakla olumsuz etkilemesi ister içki içene olsun, ister içki içmeyene olsun; etki her ikisinin de üzerineydi. İçki içende acıkıyor ve açlıkla davranıyordu. İçki içmeyende acıkıyor ve açlıkla davranıyordu. İçende içmeyende açlık güdüsüyle, güdülüyordular.


Sistemin sömüren bir servet edinmesi; açlık güdüsü ile güdülü olanlar üzerine bir etkiydi. İçeni de içmeyeni de aynı etkiyle aynı sonuca yöneleceklerdi. Eğer içki içmeyenler, köleci erdemden ötürü açlıktan ölümü göze alıyorlarsa, buna bir diyecek yoktu.


Onun açlıktan ölümü göze alması, sistemin diğerindeki güdülü davranışa etkimesi ile davranan diğerindeki davranışları kötülüğün anası olmayı nedensemez. Aynı oranda açlık ve susuzluğu olan bitkin haldeki bir eşeğin; önüne su ve yonca konsun.


Eşek kendisine aynı orandaki uzaklığı olan yonca ve su arasında bir tercihte bulunamayıp ta bir suya bir yoncaya doğru seğirtir. Bu seğirtme içinde gidip gelen yönelim hareketi nedenle, eşeğin ikisine de ulaşamayıp açlık ve susuzlukla ölmesi; eşeğin eşekliği yüzündendir.


Nasıl eşeğin ölmesi, eşeğin eşekliği yüzündense; içkisizin açlıktan ölmesi de sömürü olan emek gücü ile kendi emek gücüne ve kolektif mirasa sahip çıkamaması arasındaki giydirilen deli gömleği olan ahlak içinde gidip gelen koyu cahil aptallığı yüzündendir.


İçki içenler sadece bulundukları halin devamı üzerinde içkili olmakla berdevamdılar. İçki içmeyenlerde içki içmemekle sömüren sömürülen ahlaksızlıklara berdevamdı. İkisi de açlık nedenle davranıyordular. İnsan hırsız olmak için içmez. Bunlar tersten yanlış algıdırlar. İnsanın köle olanı aç olduğu için çalıyordu. Efendi olanı da sahiplik hırsı nedenle hırsız oluyordu.


Köleci sistem uygulamaları içindeki kardeşlik bambaşkaydı. Kişiler kardeşliğin bir ucu üzerinde sistemle hem uzlaşıyor. Hem  sisteme direniyor. Hem de sisteme; sahiplik iman kardeşi, oluyordular. Diğer yandan efendi de köleci sistemin, köle üzerindeki sömürüsünü kardeşliklerine ikiyüzlü ihanet yapar olmakla; bu ihanet köleci sisteme, bütün olumsuzluklarıyla birlikte akışını veriyordular.


Köleci sistem uygulamaları sürdüğü müddetçe; köleci yansımalardan kaynaklı kardeşlik ve kardeşliğin köleci yol ihanetleri de kaçınılmazdır. Yeni kardeşlik ve ihanet; köleci sistemin din, ahlak öğretisi olmakla; köleci sistem öncesi erken dönemin o masum kardeşliğiyle aynı değildiler.


Erken dönem kardeşliği inşacıdır. Sürü yaşamını; üretim hareketine, ittifaklara, insanlaşmaya ve uygarlığa götürmüştüler. Köleci imanlı kardeşlikse; var olan ve oluşmuş olan inşayı, egemen kişiler menfaatle parçalar. Köleci kardeşlik efendilerin de, kölelerin de kendi ihanetlerini yanına aldıkları bir sömürü sistemi kardeşliğidir.


Köleci sistemde kardeşlik ve ihanet yan yanadır. İkisi bir aradadır. Kardeşlik sömürüye yatkınlıktır. Kardeşlik sömürüye yatkınlaştırmadır. Köleci kardeşlik sömürüye yatkınlaşmadır. İhanet kardeşler arasında; kardeşlerden sömürüye yatkınlaştırılanların; diğer kardeşler tarafından sömürülmesidir.


Yatkınlaşma da ihanettir. Yatkınlaşanları sömüren yatkınlaştırma da ihanettir. Yatkınlaşanlar emeğine, topluma tarihsel bilincine ve insana yabancılaşır olmanın ihanetidir. İhanet sömürünün, sömürmenin kendisidir. İhanet ve kardeşlik ikisi aynı anda vardır. Köleci sistem içinde "kardeşliğin belirdiği her yerde ihanet vardır".


Sürü yaşam içinde kopan hemcinsler kardeşlik ekseni içinde tek tek kardeşlik anlamasını oluşacak inşanın taşlarını kolektif ihtiyaca ve kolektif sahipli deneyime göre örüyorlardı. Köleci sistem öncesi kardeşliğin ihanet enstrümanları yoktur. Oysa köleci sistemdeki sahipliklerin elinde kardeşliğe ihanet eden "mal mülk ve sömürü" sahipliği vardır.


Yurttaşın vatana; babanın anaya; ananın babaya; çocukların ana-babaya ve kardeşlerin birbirine ihaneti; hiç istenmese de, sistemin kendi dizaynı kötülüklerin anası olması nedenle; ihanet her zaman olasıdır. Çünkü ihanet köleci sistemin bir sömürme enstrümanıdır.


Kişinin: kolektife ait üretim gücü üzerindeki kişisi sahipliği nedenle; kişisel hırsların, kişisel tamahların, kişi sel hile, desise, entrika ihtiraslarının enstrümanıdır.


Üstelik köleci sistem, takdirce kaderi olan mal mülk sahipleri efendilerle; takdirce kadersiz olan maldan mülkten yoksun kölelerden oluşmakla; erken dönemden beri inşalaşan insan kardeşliğine karşı bu ihanetçe olan efendi-köle esaslı enstrümanlara sahip olmuşlardı.


Köleci dönem öncesinin kardeşliği, sosyal yapının çevrim ekseni olan sosyal mana anlamasıdır. Erken dönem kardeşliği sosyal bir izole yapıyı oluşmasının çekim eksenini ortaya koyan sosyal mantıklı inşacı mana anlamalı tabuydu. Sosyal birliği ve izole yapıyı ortaya koyan kültürdü. Olmayan bir sömüren ve sömürülenin köleciliğe iman kardeşliği değildi.


Köleci tarih akıl almaz kardeşlik ihanetlerini bolca yaşamıştır. Kardeşim diye yan yana olanlar gün gelmiş köleci sistem nedenle karşı karşıya gelen düşman kardeş, olmuştular.

( Kardeşlik Ve İhanet 1 başlıklı yazı Bayram KAYA tarafından 17.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.