Makale / Araştırma

Eklenme Tarihi : 19.04.2018
Okunma Sayısı : 949
Yorum Sayısı : 2
Günün Yazısı

Bu Yazı 20.04.2018 tarihinde
GÜNÜN YAZISI
olarak seçilmiştir.

GERÇEK DÜŞMANIMIZ KİMDİR?

          Bütün insanların bireysel olarak en büyük düşmanı birinci planda afetlerle yüklü olan nefsleridir.

          İkinci planda genel anlamı ile tüm insanların ve dolayısı insanlığın ortak düşmanı şeytandır. Hani Hz. Âdem’e secde etmediği için huzurdan lânetlenerek kovulan ve daha baştan cehennemin en alt 7.ci katı olan esfel-i safilini insan yüzünden garantilemiş olan İblis ve onun hempaları.

15/HİCR-29: Fe izâ sevveytuhu ve nefahtu fîhi min rûhî fekaû lehu sâcidîn(sâcidîne). Artık onu dizayn edip, içine ruhumdan üflediğim zaman, hemen ona secde ederek yere kapanın!

15/HİCR-30: Fe secedel melâiketu kulluhum ecmaûn(ecmaûne).                                                      Böylece meleklerin hepsi birden, toplu olarak secde etti.

15/HİCR-31: İllâ iblîs(iblîse), ebâ en yekûne meas sâcidîn(sâcidîne).                                            İblis hariç. Secde edenlerle beraber olmaktan (direnerek) kaçındı.

15/HİCR-32: Kâle yâ iblîsu mâ leke ellâ tekûne meas sâcidîn(sâcidîne).                                              Allahütealâ şöyle buyurdu: “Ey iblis! Sen niçin secde edenlerle beraber olmadın?”

15/HİCR-33: Kâle lem ekun li escude li beşerin halaktehu min salsâlin min hamein mesnûn(mesnûnin).                                                                                                                         (İblis:) “Ben, hamein mesnun (standart bir şekil verilmiş, organik dönüşüme uğramış) olan salsalinden halkettiğin bir beşere secde etmem (eden olmam).” dedi.

15/HİCR-34: Kâle fahruc minhâ fe inneke recîm(recîmun).                                                    (Allahütealâ şöyle) buyurdu: “Hemen oradan çık! Muhakkak ki; sen bu sebeple kovuldun."

15/HİCR-35: Ve inne aleykel lâ’nete ilâ yevmid dîn(dîni).                                                                                                                                          Ve muhakkak ki; lânet, din gününe (karşılıkların, ceza veya mükâfatın verildiği güne) kadar senin üzerinedir.

15/HİCR-36: Kâle rabbi fe enzırnî ilâ yevmi yub’asûn(yub’asûne).                                                 (İblis): “Rabbim, öyleyse bana beas gününe (diriltilecekleri güne) kadar zaman ver.” dedi.

15/HİCR-37: Kâle fe inneke minel munzarîn(munzarîne).                                                        (Allahütealâ) şöyle buyurdu: “Öyleyse sen, gerçekten mühlet (süre) verilenlerdensin.”

15/HİCR-38: İlâ yevmil vaktil ma’lûm(ma’lûmi).                                                                               Malûm olan (bilinen) vaktin gününe kadar.

15/HİCR-39: Kâle rabbi bi mâ agveytenî le uzeyyinenne lehum fil ardı ve le ugviyennehum ecmeîn(ecmeîne).                                                                                                             (İblis şöyle) dedi: “Rabbim, beni azdırmandan dolayı, onlara mutlaka yeryüzünde (azgınlığı) süsleyeceğim ve mutlaka onların hepsini azdıracağım.

15/HİCR-40: İllâ ıbâdeke minhumul muhlasîn(muhlasîne).                                                                                    Ancak onlardan muhlis olan kulların müstesna.

15/HİCR-41: Kâle hâzâ sırâtun aleyye mustekîm(mustekîmun).                                                            Allahütealâ şöyle buyurdu: “İşte bu, Bana yönlendirilmiş (Bana ulaştıran) yoldur.”

15/HİCR-42: İnne ıbâdî leyse leke aleyhim sultânun illâ menittebeake minel gâvîn(gâvîne).                                                                                                                                           Azgın olanlardan (iğvaya düşürdüklerinden) sana tâbî olan kimseler hariç, muhakkak ki; benim kullarım üzerinde senin bir sultanlığın (gücün) yoktur.

15/HİCR-43: Ve inne cehenneme le mev’ıduhum ecmaîn(ecmeîne).                                                         Ve onların hepsine vaadedilen yer, elbette, mutlaka cehennemdir.

          “İnsanlığın şeytandan daha büyük düşmanı yoktur.”

          Bütün insanlık birleşerek insanlığın ortak düşmanı olan şeytanla mücadele edeceklerine, insanların nefslerinde bulunan afetlerden dolayı şeytan, Allah’ın kutsal kitaplarda belirttiği nefs tezkiyesi ile kendisine teslim olmaları emrini unutturarak insanları birbirlerine düşman etmeyi maalesef başarmıştır. Dünyadaki adaletsizliğin, kan ve gözyaşının sebebi budur.

34/SEBE-20: Ve lekad saddaka aleyhim iblîsu zannehu fettebeûhu illâ ferîkan minel mûminîn(mûminîne).                                                                                                                               Ve andolsun ki iblis, onlar üzerindeki zannını (hedefini) yerine getirdi. Böylece mü'minleri oluşturan bir fırka (Allah'a ulaşmayı dileyenler) hariç, hepsi ona (şeytana) tâbî oldular.

          Şeytan Allah’a olan vadini yerine getirerek Allah’a ulaşmayı dilemeyenleri mürşid yoktur, kul ile Allah arasına kimse giremez diye kandırarak, kendisini mürşidin yerine koymuş Kur’an’daki İslam’dan uzaklaştırıp, hedef emirler olan nefs tezkiyesiyle teslimleri unutturarak, vasıta emirler olan beş şart ile hem peşinden cehenneme doğru sürüklemekte hem de dünyada mutsuz bir hayat sürmelerine sebep olmaktadır.

          Böylece İblis nefslerdeki afetlere vesvese vererek;

          İnsanı insana,

          Kardeşi kardeşe,

          Babayı evlada, evladı babaya,

          Müslüman olmayanların tamamını Müslümanlara,

          Cemaatleri Hak tarikatlara,

          Diyaneti ve emaniyye faydasız din ilminin sahibi din adamlarını gerçek Allah dostları olan Allah’ın ayette kendisinin tayin ettiğini söylediği devrin imamlarına,

          Geleneksel dini yaşayan kalplerine iman girmemiş olan hem kendisiyle hem de etrafıyla kavgalı Müslümanların, tasavvuf ehli Kur’an’ın tamamını yaşayan Müslümanlara.

          Hatta aynı dergâhlardaki kardeşler olması gereken sufileri bile zikir seviyesi düşenleri veya zikri unutanları, zaman zaman tuzağına çekerek birbirlerine düşürmeyi başararak,

          İnsanlığın çok büyük bir kısmını birbirleri ile kavgalı hale getirmiş ve birbirleri ile savaştırarak karşıya geçmiş ellerini ovuşturup büyük bir zevkle seyretmektedir.

Allah razı olsun.

Burhan AKSU

( Gerçek Düşmanımız Kimdir? başlıklı yazı mihrimah tarafından 19.04.2018 tarihinde sitemize eklenmiştir. Sitemizde yayınlanan eserlerin hukuki sorumluluğu , kullanılan materyaller ve yazının içeriği yazarlarına aittir.İzin alınmadan kaynak gösterilse bile sayfamızdaki eserler başka yerde yayınlanamaz. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. )
Okuduğunuz Yazının Site Kurallarını İhlal Ettiğini Düşünüyorsanız, Site Yönetimine Bildirmek İçin Tıklayınız.