Tarihe karıştı seven isimler
Yırtılıp atıldı dünkü resimler
Birbirinden farksız artık mevsimler
Karakış zemheri kaplarken yazı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Sabunla ruh kiri arınmıyor ki
Samimiyet sana sarınmıyor ki
Yüreğinde sevgi barınmıyor ki
Barınsa eksilmez solunda sızı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Değiştin can seni canan sayınca
Yıkıldım gittiğin günü duyunca
Yivli silah gibi günler boyunca
Enseme dayadın çekilmez nazı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Geceler zihnime zincir vururken
Yanağımda düşen damla kururken
Sol yanımı sevdan yakıp dururken
Sen hissedemezsin kalpteki cızı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Seni merhem sandım gönül yarama
Yerleştin bir kere aha şurama
Senden güzelleri bolca var ama
Sol yanım bir türlü olmadı razı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Beynimden vurmuştu o gün çıkışın
Müsebbibi sensin hasret çekişin
Sensizlik nedenli bende çöküşün
O gündür bu gündür kesilmez hızı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Bir değil beş değil çektiğim çile
“Çile de ne demek” kolaydır dile
Halime ağlıyor düşmanım bile
Çekilmez kertede dertlerin dozu
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
Dikenli taşlıdır sevdanın yolu
Bir güne sığdırır kocaman yılı
Keşke tanısaydın bu garip kulu
Hakkımda bildiğin azın da azı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
İnsanlar yabancım senden maada
Ya uzat elini vur beni ya da
Şirazesi bozuk rezil dünyada
Avcılar av oldu Şikârlar Tazı
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
HİDDETÎ’yem yanıp kavruldu derim
Elem beşiğinde keder belerim
Söyler misin bana nasıl gülerim
Yakıp duruyorken yaramın tuzu
Şimdi mutlu musun Gâvurun Kızı
FİKRET OĞUZTÜRK